Quantcast
Ayazini Meryem Ana Kilisesi’ndeki Oğuz Boyu Damgaları – Belgesel Tarih

Ömer Faruk DİNÇEL
Ömer Faruk  DİNÇEL
Ayazini Meryem Ana Kilisesi’ndeki Oğuz Boyu Damgaları
  • 23 Mayıs 2023 Salı
  • +
  • -
  • Ömer Faruk DİNÇEL /

Loading

Afyon, Eskişehir ve Kütahya illeri arasındaki saha, Friglere ait eserlerin en yoğun olduğu coğrafyadır. Frig Vadisi adı verilen bu coğrafya, tarihi eserler bakımından Anadolu’nun en zengin bölgelerindendir.

2000’li yıllardan itibaren Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesine bağlı Ayazini köyü ve çevresinde yaptığımız yüzey araştırmalarında başta Frig ve Roma (Bizans) dönemi eserlerini görmenin yanı sıra Oğuz Boylarına ait bazı damgaların da varlığını tespit etmiş bulunuyoruz.

Bölgeyi 16.yy.dan itibaren yabancı seyyahlar ziyaret etmeye başlamıştır. 19.yy.da batılı araştırmacılar ve seyyahların ziyaretleri daha da artmıştır. 19 ve 20. yy.larda Leake, Laborde, Texier, Steuart, Mordtmann, Perrot, Ramsay gibi araştırmacılar bölgeye yoğun bir ilgi göstermişlerdir. Bölgenin tanınması ve Frig eserlerinin tespit edilmesi daha ziyade batılı seyyahlar sayesinde olmuştur.

2000’li yıllardan 2023 yılına gelindiğinde, hazırlanan projeler ve Afyon Valiliğin de girişimiyle bu bölge çok değişti. Tarihi eserler temizlenip ışıklandırıldı ve ulaşım yoları yapıldı. Koruma altına alınan tarihi eserlere tanıtıcı bilgilendirme yazıları asıldı. Maltaş’ta arkeolojik kazı çalışmaları yapılarak tarihi eser gün yüzüne çıkarıldı. Ayazini köyünde turizm şenlikleri, Emre gölünde tekne gezileri ve balon turları ile yine köy evlerinde yenileme çalışmaları yapıldı. Bölgeyi gezdirip tanıtan rehberler çoğaldı ve konaklama yerleri oluşturuldu. Böylece Afyon-Eskişehir-Kütahya arasındaki Frig Vadisi yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri haline geldi.

Tavşanlı’da öğretmenlik yaptığım yıllarda Döğer Beldesinden olan bir öğrencimin ve velisinin rehberliğinde 2001 yılında buradaki tarih eserleri görme fırsatımız oldu. Alayunt, Döğer, Döğer kervansarayı, Kibele Anıtı, Üçler kayası, mağaralar, Memeç kayalıkları, Emre gölü ve Emre tekkesi, Kral yolu, İhsaniye, peri bacaları, Gazlıgöl, Ayazini metropolisi, Meryem Ana Kilisesi (Oyma kilise), Aslanlı kral mezarı, Aslanlıkaya, Aslantaş, Maltaş, Avdalaz kalesi vb. Frig ve Roma dönemine ait tarihi eserleri inceleyerek fotoğraflarını çekmiş ve sonraki dönemlerde bu bölgeye defalarca okul gezisi düzenleyerek bölgedeki eserler hakkında öğrencilerimin ve öğretmenlerimizin de bilgi sahibi olmalarını sağlamıştım. Yaptığımız inceleme ve araştırmalar Eskişehir yönüne doğru devam etmiş; Eskişehir’in Han ilçesi, Seyitgazi’nin Kümbet köyü, Aslanlı mabet, Oynaş, Yapıldak, Midas Anıtı (Yazılıkaya) ve çevresinde de bu çalışmalarımızı sürdürmüştük.

Yaptığımız araştırmalar sırasında Ayazini Meryem Ana Kilisesi, Kümbet köyündeki Himmet Baba Türbesi, Seyitgazi’de Seyit Battal Gazi külliyesi vb. birçok yerde Türklerin kayalara, taşlara iz bırakma geleneğini gördük. Himmet Baba Türbesinde ve Ayazini Meryem Ana Kilisesindeki Oğuz Boyu damgaları, kaya sanatı olan petroglifler ve figürlerin bulunduğunu, bu coğrafyada taşa iz bırakma geleneğinin yaygın olduğunu gözlemledik. Bu damgalar ve figürler, Anadolu’ya vurulan ilk Türk mühürleri olması yönünden önemlidir. Bu damgalar, taşa kazınan ve çizilen sıradan çizimler veya şekiller değildir. Hepsi derin anlamlar içerir. Türklerin sahip oldukları yere, eşyaya iz bırakma geleneğinin bir uygulamasıdır. Kayalar, göçer Türklerin defteridir. Kalemi demir, defteri taş olan Türkler, tarih boyunca bu geleneklerini sürdürmüşler; sahip oldukları eşyalara, yapılara, hayvanlara çeşitli damgalar vurarak figürler çizmişlerdir.

Afyon ve Eskişehir civarında Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı döneminden kalan taşa kazınmış bu figürlerin ve damgaların tarihi yapıların duvarlarında, taş yüzeylerinde araştırıldıkça yenilerinin keşfedileceğini ve daha da çoğalacağını düşünüyorum.

 Ayazini köyü/İhsaniye

Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesine bağlı olan Ayazini köyü, il merkezine 33 km, İhsaniye ilçe merkezine 16 km uzaklıktadır. Köye Afyonkarahisar-Eskişehir karayolu 27’nci kilometresinden dönülüp 4,5 km gidilerek ulaşılmaktadır. Köy, Frig ve Roma dönemi eserleri bakımından bir hayli zengindir. Tarih ile iç içe olan köyün sınırlarında Ayazini Metropolisi, tapınaklar, şapeller, kayalara oyulmuş yerleşim yerleri ve Avdalaz kalesi gibi çok önemli tarihi yapılar bulunur.

Ayazini köyü ve çevresinde tarih boyunca Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı dönemleri yaşanmıştır. Frigler döneminden kalan birçok yerleşim ve tapınak Doğu Roma (Bizans) döneminde de kullanılmıştır. Selçukluların Anadolu’daki fetihlerini müteakip 1074 yılından itibaren Oğuz Boyları, oymak, aşiret ve cemaatleri bölgeyi yurt tutmaya başlamıştır. Ayazini köyünün yakın çevresinde Alayunt, Döğer, Bayat gibi Oğuz Boylarının isimlerini alan yerleşim yerleri bulunur.

Ayazini Oyma Kilisedeki Oğuz Boyu Damgaları

İhsaniye ilçesine bağlı Ayazini köyünün girişinde ve yol kenarında kayaya oyulmuş, yapımı muhtemelen MS.8 ile MS.9 Yüzyıllar arasına tarihlenen Ayazini Meryem Ana Kilisesi bulunur. Bir hayli tahrip olan bu yapı Ayazini Metropolisinin en önemli tapınağıdır. Halk arasında Oyma Kilise, Oyma Taş Kilise ve Gavur Hamamı da denilen bu yapıya, içinde bulunan Grekçe MP ƟV (Μήτηρ Θεού-Tanrı Anası) yazısından dolayı son yıllarda Meryem Ana Kilisesi adı verilmiştir. Muhtemelen bu kilise Hz. Meryem’e adanmış olmalıdır. Tüf kayaya oyulmuş, apsisi, kubbesi ve sütunları olan bu kilise, köylüler tarafından bir zamanlar düğünlerde içinde ateş yakılıp kazanla su kaynatılan ve damadın yıkandığı bir yer olarak kullanılmıştır. Duvarlar ve kubbe yüzeyi bu nedenle simsiyah isle kaplıdır. Üç bölümden oluşan ve ses akustiği son derece iyi olan kilise içinde kabartma olarak Tanrı Anası anlamına gelen bir monogram (MP ƟV) ve kabartma haç işaretleri yapılmıştır. Kubbeyi destekleyen sütunları yıkılmıştır. Naos adı verilen bir iç odaya ve pencereleri olan yarım daire şeklindeki apsise ve takdis ayini için kullanılan altara sahiptir. Narteksin (giriş holü) duvarında kazıma tekniğiyle yapılmış Oğuz Boylarının damgaları bulunur. Damgaların kazılı olduğu yüzeyin alt kısımları tahrip olmuştur. Duvar yüzeyine derin ve kalıcı halde çizilmiş olan bu damgaların en belirgin olanları Salur, Kayı, Eymür, Bayat ve Afşar Boylarına aittir. Bu damgaların haricinde yine duvar yüzeyinde hayat ağacı motifi görülmektedir. Bu damgaların bazıları Selçuklu dönemi eseri olan Seyitgazi’nin Kümbet köyündeki Himmet Baba türbesinde de görülür.

Sonuç olarak Ayazini Meryem Ana Kilisesinde bulunan Oğuz Boylarına ait bazı damgalar Anadolu’da Türk mührünün taşa kazınmasının en bariz örneklerindendir. Bu damgaların korunması, özellikle yöre halkının bilgilendirilmesi, gelen ziyaretçiler için de bilgilendirme yazısının konması gerekir.

  • Ömer Faruk Dinçel

 

Ayazini Meryem Ana Kilisesinde bulunan Oğuz Boylarına ait damgalar

1 nolu damga: Salur Boyu (ters olarak)

2 nolu damga: Kayı Boyu

3 nolu damga: Hayat ağacı

4 nolu damga: Eymür Boyu

5 nolu damga: Eymür Boyu

6 nolu damga: Eymür Boyu

7 nolu damga: Eymür Boyu

8 nolu damga: Bayat Boyu (Şecere-i Terakimeye göre)

9 nolu damga: Salur Boyu (ters olarak)

10 nolu damga: Kayı Boyu (ters olarak)

11 nolu damga: Afşar Boyu

12 nolu damga: Salur Boyu (ters olarak)

13 nolu damga: Salur Boyu (ters olarak)

Ömer Faruk DİNÇEL

Ömer Faruk DİNÇEL Bursa’nın Harmancık İlçesi’nin Karaca Mahallesinden olan Ömer Faruk Dinçel; 1971 yılında Bursa’nın Mustafakemalpaşa İlçesinde doğdu. Tavşanlı ve Orhaneli’de Tarih Öğretmeni olarak görev yaptı. 2015 yılında Dumlupınar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yakınçağ Tarihi Bilim Dalında Yüksek Lisansını tamamladı. Bursa’da Tarih Öğretmeni olarak görev yapmakta olan yazarın bugüne kadar çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanmış araştırma yazıları ile 22 adet basılmış kitabı bulunmaktadır. E-posta: [email protected]

FACEBOOK - YORUM YAZ

Sosyal Medyada Paylaşın:

BU MAKALELER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR!

  • YENİ