Ekrem Hayri PEKER
Ekrem Hayri  PEKER
Bursa’dan Kırım tahtına: İslam Giray Han
  • 14 Nisan 2018 Cumartesi
  • +
  • -
  • Ekrem Hayri PEKER /

1960 yıllara kadar Bursa’ya gelen seyyahlar, yazarlar Bursa’daki mistik havadan, şehrin ruhundan söz etmeden geçmezlerdi. Evliya Çelebiye göre Bursa, “Ruhaniyetli bir şehirdir”. Osmanlı’nın dibacesidir. Görevden ayrılan yöneticilerin, Şeyhülislamların, medreselerde ders veren âlimlerin ömürlerinin kalan kısmını geçirmek istediği şehirdir.

Şehrin hemen her yerinde, çevresinde bulunan, nedense günümüzde Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin camiye çevirdiği tekkeler bu insanların bilgi alışverişinde bulunduğu, gönül dostlarıyla hemhal oldukları yerlerdi.

Kuruluş devri padişahlarının Yıldırım, Çekirge ve Emirsultan gibi şehrin uzak noktalarına kurduğu külliyeler bir yandan, Yeni Mahalle, İvazpaşa, Kuzgunluk, Karamazak gibi tepelerde Abdal Musa, Pir Emir gibi dervişler tarafından kurulan tekkeler diğer yandan şehre ışık saçıyorlardı.

Buhara’dan Mekke’ye gelen Emirsultan’ın önünde yazan kandillerin Bursa’da, bugün türbesinin olduğu yerde söndüğü rivayet edilir. Kısacası Uludağ’ın yamaçları tekkelerle dolar. Mustafa Armağan, Zeynile’rde bir tekke kalıntısına rastladığını yazar.

Büyük bir kent olamamış Bursa Osmanlı döneminde gelişmiştir. Bursa’ya bu ruhaniyeti belki Uludağ’dan esen sert lodoslar taşımıştır.

Bursa önemli bir yerleşim yeri olmadı ama adı Olimpos olan Uludağ için aynı şeyleri söyleyemeyiz. Uludağ antik çağlardan bu yana ululuğunu sürdürmüştü. Adı, “Uzaktan parlayan” anlamına gelen Uludağ, antik çağlarda yerleşim yeri olmuş, çok sayıda tapınaklar ve kehanet merkezleri kurulmuştur.

Bursa çevresinde on bin yıl öncesine ait yerleşim yerleri bulunmuştur. Bölgeye Hattiler, Neşalar, Frigler, Misyler başta olmak üzere çeşitli Trak kavimleri yerleşmiştir. Aizonai üzerinden gelen yol Uludağ’ın güneyinden geçip, Balıkesir taraflarına veya bugünkü Gölyazı üzerinden Marmara Denizi’ne ulaşırdı.

Uludağ’ın ve buradaki kehanet merkezlerinin önemini anlatan en önemli örnek Argonatlar efsanesidir. Altın Post’u aramak için yola çıkıp, Kolkis ülkesine giden İason ve arkadaşları Olimpos’a da gelirler. Argonotlar’dan Hylas Olimpos’ta kaybolur. Olimposun pınarlarındaki su perileri onu alıp götürmüşler. Arkadaşı Polyphomos, bunun üzerine Bursa’yı kurmuş.

Hristiyanlık yayılmaya başlayınca pagan tapınaklarının yerini manastırlar alır. Yüz civarında manastır kurulur. Osmanlılar bölgeye ve Bursa’ya hâkim olunca manastırlar yerini tekkelere terk ederler. Papazların yerini dervişler, babalar alır. Ama halk, dağda yaşayan keşişlerin anısına dağa Keşiş Dağı adını verir.

Keşiş Dağı’ndan Türkmen babaların, dedelerin hükmü sürerken şehirdeki de tasavvuf erbabı sadece Bursa’ya değil, çevresini de aydınlatır. İstanbul’dan mollalar, müderrisler, bilim erbabı bazen gönüllü, bazen de gönülsüz Bursa’ya gelirler. Bursa’dan çıkan Aziz Mahmut Hüdayi (1541-1828) ışığını İstanbul’da yayarken, Niyazi Mısri (1818-1693) resmi makamlarla geçinemez. Sürüldüğü Limni Adası’nda ölür.

İpek ticaretini kontrol etmek isteyen Fatih Sultan Mehmet, önce İstanbul’u (1453) daha sonra Kırım’daki Kefe (1475) şehrini alır. Altınordu İmparatorluğu dağılma sürecindeydi. Kırım bağımsız bir hanlık olma yolundaydı. Fatih, Kırım tahtına Mengli Giray’ı oturtarak hanlığı kendine bağlar. Yıllar gelip geçer. Kırım tahtından çeşitli hanlar gelip geçer,

Babası I. Devlet Giray’ın hanlığı döneminde İstanbul’a rehin olarak gönderilmiş daha sonra Bursa’da ikamet ettirilmiştir. Kardeşi II. Mehmet Giray’ın Özdemiroğlu Osman Paşa ile ters düşerek , Osmanlı idaresindeki Kefe’yi kuşatması üzerine Bursa’dan getirtilerek Kırım Hanı olarak tayin edilmiştir.

Rus kaynakları İslam Giray’ın derviş olmak için Bursa’ya geldiğini ve Bursa’da bir tekkede derviş hayatı sürdüğünü yazar. Bazı Osmanlı kaynakları İslam Giray’ın Konya’ya geldiğini burada yaşadığını söylese de Kırım han ve giraylarının yerleştirildiği yerlere baktığımızda bunun kısa süreli bir ziyaret olduğunu düşünebiliriz.

Kırım hanları ve giraylarının Balkanlarda Yanbolu, Varna; Trakya’da Vize, Çorlu, Çatalca, Gelibolu; adalarda Sakız ve Rodos’tu. İstanbul’daysa bir han Kadıköy’e sürülmüştür.

Mehmet Giray’ın katlinden üç ay sonra oğlu II. Saadet Giray babasının intikamını almak üzere yanlarına sığındığı Nogayların desteğini alarak 1584 yılında Kırım hanlığının başşehri olan Bahçesaray, Kırım’ a saldırarak İslam Giray’ı Kefe’ ye sığınmaya mecbur etti. Osmanlı’nın yardımıyla Saadet Giray mağlup edildi. Yenilen Saadet Giray, Volga taraflarına çekildi.

İslam Giray’ın hanlığına kadar Osmanlı padişahı Kırım hanı olanların yalnız hanlığını tasdik ile berat gönderirken bundan sonra bizzat Kırım hanını tayin etmek suretiyle iç işlerine de müdahale etmiştir. Ayrıca İslam Giray zamanına kadar hutbelerde yalnız Kırım hanlarının isimleri okunurken, onun hanlığından itibaren hutbelerde ilk olarak Osmanlı padişahının sonrada Kırım hanının isimlerinin okunması kabul edilmiştir.

Geçirdiği rahatsızlık sonucu ölen II. İslam Giray, bugün Ukrayna sınırları içinde kalan Bucak bölgesinde, Karadeniz sahilinde bulunan Akkerman Kalesi yakınındaki caminin avlusuna defnedilmiştir.

Bir başka Kırım hanının yolu da Bursa’ya düşer. Kırım Tatar Hanlığı’nı 1707-1708, 1713-1715 ve 1730-1736 yılları arasında üç kez yöneten Kaplan Giray’ın yolu da Bursa’ya düşer.

Rodos’ta doğan Kaplan Giray, 1680-1738 yılları arasında yaşamıştır. Tahtan indirildiğinde Sakız’a, ikinci indirilişinde Gelibolu’ya sürüldü. Ancak hanın Bursa’da bir çiftliği vardı. İsteği üzerine çiftliğinde oturmasına müsaade edildi. Ondört yıl burada yaşadı.

1730 yılına kadar Bursa’da ikamet etti. Patrona Halil isyanından sonra isyancıların isteği üzerine Kırım hanlığına getirilmek istendi. İstanbul’a çağrıldı. Başlangıçta bu çağrıya direndi. Ancak kabul etmeye mecbur kaldı. Bu isyanla “LALE DEVRİ” sona erdi. Sultan III. Ahmet tahtan indirildi. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa isyancıların isteği üzerine idam edildi. Tahta I.Mahmut geçirildi.

İstanbul’da zorbaların estirdiği terörü görünce Padişah I.Mahmut ve çevresine etki ederek bir oyunla Patrona Halil’in yakalanıp idam edilmesinde önemli rol oynamıştır. Üçüncü hanlığı da fazla uzun sürmedi.1736’da hanlıktan alındı ve sakız Adası’na sürüldü. Daha sonra sürgün yeri Gelibolu olarak değiştirildi. Bursa’daki çiftliğine yerleşmek için izin istedi. İsteği kabul edildiyse de Bursa’ya gidemeden 1738 yılında sakız Adası’nda vefat edince, vasiyeti üzerine çeşme’de gömüldü.

KAYNAKÇA:
-Akurgal, Ekrem, Anadolu Kültür Tarihi, Ankara-2005
-Armnağan, Mustafa, Bursa Şehrengizi, İstanbul1888
-Avcıoğlu, Doğan, Türklerin Tarihi, İstanbul-1982
-Berkok İsmail, Tarihte Kafkasya, İstanbul-1958
-Bi Mahmut, Kafkas Tarihi, Ankara-2011
-Evliya Çelebi, Seyahatnamesi: Bursa-Bolu-Trabzon-Erzurum-Azerbaycan-Kafkasya-Kırım-Girit, İstanbul-2014
-Fisher, Alan, Kırım Tatarları, İstanbul-2009
-Kurat, Akdes Nimet, Türkiye ve Rusya (1798-1919), Ankara-2011
-Kurat, Akdes Nimet, IV-XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri, Ankara, 1972
-Kurat, Akdes Nimet, Türkiye ve İdil Boyu, Ankara-2011
-Mantran, Robert, Osmanlı Tarihi, İstanbul-1995
-Öztürk, Yücel, Osmanlı Hâkimiyetinde Kefe (1475-1600) Ankara-2000
-Peker, Ekrem Hayri, Kafkasya’dan Güvem’e Zekeriya Efendi, İstanbul-2015
-Osrogosky, G., Bizans Devleti Tarihi, Ankara-2011
-Staden, Heinrich Von, Korkunç İvan Zamanında Rusya, İstanbul-2016
– Vasary, Istvan, Kumanlar ve Tatarlar-İstanbul, 2008
-Vernadsky, G.,Rusya Tarihi, İstanbul-2009
-Vernadsky, G.,Moğollar ve Ruslar, İstanbul-2007
-Yakubovski, A. Yu, Altınordu ve Çöküşü, Ankara-2000
-Yıldırım, Fahri, 14.Yüzyıldan Cumhuriyet Dönemine Kadar Yabancı Seyyahların Gözünden Bursa İlindeki Mimari Eserler I-II

Toplam Okuma: 5,976 , Bugün: 3 

Ekrem Hayri PEKER

Ekrem Hayri PEKER

Kimya mühendisi, araştırmacı, yazar. Bursa Mustafakemalpaşa’da (1954) doğdu. Anadolu Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunu. TUBİTAK veri tabanına kayıtlı “Teknoloji tabanlı Başlangıç Firmalarına Özel İş Geliştirme” mentörü, C Grubu iş Güvenliği uzmanı olarak Nano kimyasalların tekstil materyallerine uygulamalar konusunda üniversitelerde konferanslar verdi. Yayınlanmış kitaplarından bazıları: "Kuşçubaşı Hacı Sami Bey", "Özbek Mektupları", "Yeşim Taşı - Ön Türkler ve Türk Tarihinden Kesitler", "Kafkasya'dan Anadolu'ya - Zekeriya Efendi". Belgeseltarih.com kurucu ortağı ve yazarıdır. E-Posta: [email protected]
Sosyal Medyada Paylaşın:
Sponsorlu Bağlantılar
  • YENİ
Cengiz Dağcı’nın Eserleri ve Yazılmamış Tarih

Cengiz Dağcı’nın Eserleri ve Yazılmamış Tarih

10 Ocak 2021, Cengiz Dağcı’nın Eserleri ve Yazılmamış Tarih için yorumlar kapalı
Sultan Reşat kabul etse, Orhaneli’nin adı Alaaddingazi olacaktı

Sultan Reşat kabul etse, Orhaneli’nin adı Alaaddingazi olacaktı

10 Ocak 2021, Sultan Reşat kabul etse, Orhaneli’nin adı Alaaddingazi olacaktı için yorumlar kapalı
 Orhan Gazi’nin Demircileri, Demirciköy

 Orhan Gazi’nin Demircileri, Demirciköy

10 Ocak 2021,  Orhan Gazi’nin Demircileri, Demirciköy için yorumlar kapalı
Dünyanın İlk Standartlar Manzumesi: Kanunname-i İhtisabı-ı Bursa (1502)

Dünyanın İlk Standartlar Manzumesi: Kanunname-i İhtisabı-ı Bursa (1502)

10 Ocak 2021, Dünyanın İlk Standartlar Manzumesi: Kanunname-i İhtisabı-ı Bursa (1502) için yorumlar kapalı
Almanca Konuşan Bilimcilerin Katkılarıyla Türk Tıp Tarihinde Bir Yolculuk (I)

Almanca Konuşan Bilimcilerin Katkılarıyla Türk Tıp Tarihinde Bir Yolculuk (I)

10 Ocak 2021, Almanca Konuşan Bilimcilerin Katkılarıyla Türk Tıp Tarihinde Bir Yolculuk (I) için yorumlar kapalı
Turancılık Akımının Haklılığı

Turancılık Akımının Haklılığı

31 Aralık 2020, Turancılık Akımının Haklılığı için yorumlar kapalı
Toplumcu Şiirimizde Garip İzleri

Toplumcu Şiirimizde Garip İzleri

26 Aralık 2020, Toplumcu Şiirimizde Garip İzleri için yorumlar kapalı
Tarsus’un Çamalan Köyünden Tahtacı Ozan Âşık Talibi

Tarsus’un Çamalan Köyünden Tahtacı Ozan Âşık Talibi

26 Aralık 2020, Tarsus’un Çamalan Köyünden Tahtacı Ozan Âşık Talibi için yorumlar kapalı
Bursa’da Bulunan Damgalardan Örnekler ve Son Göçerler

Bursa’da Bulunan Damgalardan Örnekler ve Son Göçerler

26 Aralık 2020, Bursa’da Bulunan Damgalardan Örnekler ve Son Göçerler için yorumlar kapalı
İki defa kuşatıp ele geçiremediğimiz Viyana’dan…

İki defa kuşatıp ele geçiremediğimiz Viyana’dan…

26 Aralık 2020, İki defa kuşatıp ele geçiremediğimiz Viyana’dan… için yorumlar kapalı
Gönlümün Başkenti İncirgediği

Gönlümün Başkenti İncirgediği

26 Aralık 2020, Gönlümün Başkenti İncirgediği için yorumlar kapalı
Dağın Ozanı Menteşeli Cengiz

Dağın Ozanı Menteşeli Cengiz

25 Aralık 2020, Dağın Ozanı Menteşeli Cengiz için yorumlar kapalı
Kültürel Temsile İlişkin Görsel ve İşitsel İfade

Kültürel Temsile İlişkin Görsel ve İşitsel İfade

25 Aralık 2020, Kültürel Temsile İlişkin Görsel ve İşitsel İfade için yorumlar kapalı
Osmanlı Kuruluş Döneminde Tahnit

Osmanlı Kuruluş Döneminde Tahnit

25 Aralık 2020, Osmanlı Kuruluş Döneminde Tahnit için yorumlar kapalı
Hint Felsefelerinde ‘Mutluluk’ Kavramı

Hint Felsefelerinde ‘Mutluluk’ Kavramı

24 Aralık 2020, Hint Felsefelerinde ‘Mutluluk’ Kavramı için yorumlar kapalı
Kıbrıs 1963… Kumsal Katliamı Nasıl Oldu

Kıbrıs 1963… Kumsal Katliamı Nasıl Oldu

23 Aralık 2020, Kıbrıs 1963… Kumsal Katliamı Nasıl Oldu için yorumlar kapalı
Misyalılardan Günümüze Misi Köyü

Misyalılardan Günümüze Misi Köyü

22 Aralık 2020, Misyalılardan Günümüze Misi Köyü için yorumlar kapalı
Cemal Nadir, Bursa ve Amcabey

Cemal Nadir, Bursa ve Amcabey

22 Aralık 2020, Cemal Nadir, Bursa ve Amcabey için yorumlar kapalı
Boğaz’ın Yaramaz Misafiri; Profirion

Boğaz’ın Yaramaz Misafiri; Profirion

22 Aralık 2020, Boğaz’ın Yaramaz Misafiri; Profirion için yorumlar kapalı
İtalya’da Bilinmeyen Türk İzleri

İtalya’da Bilinmeyen Türk İzleri

22 Aralık 2020, İtalya’da Bilinmeyen Türk İzleri için yorumlar kapalı
Sponsorlu Bağlantılar