Kurşunlu Hanı Yaptıran Dizginsiz Arnavut Koca Sinan Paşa |
Bursa’nın Yenişehir ilçesinin ayakta kalmış çok az tarihi mekânı kalmıştır, bunların başında Sinan Paşa Külliyesi gelir (Kurşunlu Han) ve halen hizmet vermektedir.
Malum ahali olarak tarih fakiri olduğumuz için ne tarihi mekânlar olsun, ne o mekânları yaptıranlar hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz.
Örneğin Yenişehir’in en önemli tarihi yapılarından Sinan Paşa Külliyesi (Kurşunlu Han) ve yaptıran Sinan Paşa hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığımızı Yenişehir’deki resmi kurumların internet sitelerinde görebilirsiniz.
Gelelim Kurşunlu Hanı yaptıran Sinan Paşa’ya;
Kimdir Sinan Paşa?
Sinan Paşa aslen Arnavut’tur, Kuzeydoğu Arnavutluk ve güneybatı Kosova’da uzanan Luma bölgesinin Topojan şehrinde doğmuştur.
Aile kökleri 1383–1462 yıllarında yaşamış Arnavutların ünlü komutanlarından Gjergj Arianiti’ye dayanır. Dönemin Prensi İskender Bey’in eşi Prenses Donika Sinan Paşanın ailesine mensuptur. Sinan Paşanın ailesi devşirme defterindeki kayıtlara göre Katolik Hristiyan Arnavut’tur. Doğduğu Topojan şehri aslında büyük bir köy coğrafyasıdır ve 1571 -1591 yıllarında belgelenmiş ve Osmanlının bölgede hâkimiyet kurması ile İpek sancağı ismini almıştır.
Şimdi sıkı durun!
Arnavutluk’taki İpek köyü bölgesinden çok sayıda Arnavut kökenli vatandaşımız Yenişehir’de yaşıyor iyi mi?
Hem de Sinan Paşa Külliyesinin bulunduğu mahallede;
Benim bildiğim başta Harmanlı, İpekli, İlhan, Suna, Cenkçi, Uykan, Yürekli ve Çelebi soy isimlerini taşıyanlar Sinan Paşa ile aynı köydenler kayıtlara göre.
Fakat Sinan Paşa Külliyesi yapıldığında Yenişehir’de Arnavut göçmeni bulunmuyordu. Gelenler, Balkan Savaşları sonrasın zorunlu göçle gelenler, bu detay tarihi bir tesadüf. Belgesi var mı derseniz elbette var, annemin baba tarafının nüfus kütüğünde dedemin ve kardeşlerinin İpekli doğumu olduğu yazıyor.
Tekrardan Sinan Paşaya dönecek olursak, küçük yaşta İstanbul’a devşirme olarak getirilmiş sarayda Enderun okulunda eğitim almış ve Kanuni Sultan Süleyman’ın özel güvenliği çeşnigirbaşılığına kadar yükselmiştir.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa komutasında, II. Selim döneminde valilik, III Murad ve III. Mehmed dönemlerinde toplam beş kez Sadrazamlık yaptı.
Sinan Paşa devlet hizmetinde muazzam servetiyle de dikkatleri üzerine çeken bir devlet adamıydı. Sinan Paşa öldüğünde 600 bin düka altın, 2 milyon 900 bin nakit akça nakit parası bulunuyordu. Osmanlı sınırları içinde yüz farklı bölgede başta cami, külliye, medrese ve imaret yaptırmıştır.
Fakat Sinan Paşayı ünlü kılan açtığı vakıflar olmuştur, Sinan Paşa’nın Yenişehir gibi o devirde küçük birer kasaba olan yerlere büyük külliyeler yaptırması, bu kasabaların gerek ticaret hacmi, gerekse yol güzergâhı üzerinde olmaları bağlamında değerlendirilerek, imaret, han ve kervansarayların ticari hayatın canlandırılmasına katkı sağlamıştır.
Yenişehir’deki Sinan Paşa Külliyesi Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi K.75 numarada kayıtlı vakfiye: Rebiülâhir 996/Şubat 1588 tarihlidir. Bu vakfiyenin 629 numaralı defterde sureti vardır (s. 523) Söz konusu olan vakfiye İstanbul Ayasofya Mahallesinde yapılan 15 odalı medrese, Üsküdar Salacak’ta cami, mektep, Büyükdere’de mektep, Anadoluhisarı’nda çeşme, Yenişehir’de imaret, medrese, Mihalıççık’ta medrese; Şam’da cami, Akka’da cami, Samas’da imaretin resmi kayıtları mevcuttur.
Yenişehir’deki Sinan Paşa Külliyesinin inşaatının parça parça on yıl sürdüğü daha doğrusu yapıma on yıl para gönderildiği yine vakıf kayıtlarında mevcuttur. Fakat Sinan Paşa öldüğünde devlete çok borcu olduğundan vakıf eserlerinin tamamına yakını hazineye geçmiştir.
Sinan Paşanın hayatına dair evraklar neredeyse eksiksiz tam diyebiliriz ama Yenişehir’e büyük hizmette bulunmuş kalıcı eser vermiş bu devlet adamı hakkında bilginin olmaması Yenişehir’e yakışmıyor en azından hakkında bir kitap bastırılabilirdi.
Sinan Paşanın 7 Mart 1590 tarihli vakfiye kayıtlarından oğlunun adının Mehmed Paşa olduğu, Emine Han, Hatice Han, Hüma Han adlı kızlarının bulunduğu ve oğlundan Ayşe Han adlı torunu bulunduğu yazmaktadır. Sinan Paşa 4 Nisan 1596 öldü ve Çarşıkapı’da Divanyolu üzerindeki türbesine defnedildi.