Quantcast
Limonun Başkenti Erdemli – Belgesel Tarih

Dr. Halil ATILGAN
Dr. Halil  ATILGAN
Limonun Başkenti Erdemli
  • 11 Eylül 2021 Cumartesi
  • +
  • -
  • Dr. Halil ATILGAN /

Loading

Her ne kadar yazının başlığına, Limonun Başkenti Erdemli desek de Erdemli sözcüğünü duyunca benim aklıma Ali Rıza Yalgın gelir[1]. Bilindiği gibi Ali Rıza Yalgın Türk Kültürünün önemli isimlerinden. Cenupta Türkmen Oymakları adlı eseri ile ülkemizde başlayan derleme çalışmalarının öncüsü, kültür sevdalılarının da başta gelen isimlerinden. Gerçekleştirdiği ilk derleme çalışmasına da Erdemli’den başlar.

Ali Rıza Yalgın cumhuriyetin kurulmasından beş, Latin harflerinin uygulamaya konulmasından iki yıl sonra büyük bir cesaretle sahaya çıkar. Cumhuriyet tarihinde ferdi derleme çalışmalarının ilkini gerçekleştirir. Memleketin üstünde kara bulutlar dolaşırken, cumhuriyet emeklerken, Anadolu yokluklar deryasında yüzerken, memleketin temel taşları daha yerine oturmamışken o, tüm yokluklara, çaresizliklere rağmen, herkesin hayal bile edemeyeceği bir ilki gerçekleştirir. Tarih 11 Temmuz 1928.

Otomobille Mersin – Silifke yolu üzerindeki Erdemli girişindeki Alata Köprüsü Kahvesine gelir. Özlemle tırmanacağı dağları hayal ederken bir tanıdığa rastlar. Bu; gideceği Güzeloluk köyünün öğretmeni Ahmet Refik Beydir. Ahmet Refik Beyle birlikte bir hayvan bularak yola koyulurlar. 11 Temmuz 1928 tarihinde Erdemli Alata Köprüsü başında Ahmet Refik Beyle başlayan yolculuk, bazen atlı, bazı da yaya devam ederek gezginimizi Konya Ereğli’sine kadar götürür. Gidiş dönüş bu yolculuk tam 50 gün sürer. 1 Eylül 1928 tarihinde Mersin’e geri döner. O, bu yolculuğun hep gidişini anlatır. Geri nasıl döndüğü, hangi güzergâhı izleyerek geldiği konusunda hiçbir bilgi vermemiştir. Ancak bir gerçek var ki: O da Ali Rıza Yalgın’ın tüm zorluklara rağmen bu meşakkatli yolculuğu Erdemli’den başlatarak gerçekleştirmiş olmasıdır. Zaten işin esası da budur.

Yukarıda da söylediğimiz gibi Ali Rıza Yalgın’ın bu ilki gerçekleştirmesinin tarihi 11 Temmuz 1928’dir.  Bu ciddi derleme çalışmasından sonra ülkemizde ikinci derleme çalışması da: Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatlarıyla Halk Evleri ve Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi aracılığıyla uygulamaya konulur. Bu derleme çalışması da Macar Mizikolog Bela Bartok tarafından 18 Kasım 1936 tarihinde gerçekleştirilir. Çalışmaya Ahmet Adnan Saygun ve Necil Kazım Akses de katılır.

Derleme Adana (Seyhan)– Mersin – Karaisalı – Osmaniye de yapılır. Derleme çalışması Bartok’un rahatsızlanması sonucu ancak beş gün sürer. Ülkemizde ilk derleme çalışmalarının ilki Erdemli’den, Öbürü de Adana’dan başlar. Adana ve Erdemli özellikle seçilir. Yöre insanının katışıksız oluşu, kültür öğelerinin bozulmamış olması bu iki yerleşim biriminin seçilmesinde önemli rol oynar. Zira derleme çalışmalarında kültürün bozulmadan bizlere ulaşması çok önemlidir. Ali Rıza Yalgın işte bu özellikleri düşünerek ilk derleme çalışmasına Erdemli’den başlar. Türk kültürünü derleme çalışmalarında Erdemli bir ilktir. Erdemli Ali Rıza Yalgın merhumun ilk göz ağrısıdır. Onun için de bu ilkler Erdemli denilince benim aklıma Ali Rıza Yalgın’ı getirir. O da bizim kültürle yunup arınmamızdan kaynaklanır.

Doğrusunu söylemek gerekirse Erdemli denilince herkesin aklına limon gelir.

Limonun da başkenti olarak bilinir. Türkiye’de üretilen limonun %65’i ve dünyaca ünlü Lamas Limonu da Erdemli’de üretilir. Kısaca Erdemli limonla özdeşlemiştir. Bundan sonra Erdemli’yi önce limonun başkenti, sonra derleme gezisine ilk adımın atıldığı yer olarak bilmek gerekir.

Erdemli’de önemli sanayi kuruluşları yoktur. Yörenin geçim kaynağı turizm ve tarıma dayalıdır. Narenciye, çeşitli sebze ve meyveler, el sanatları, dokumacılık ilçe ekonomisinde önemli rol oynar. Seracılık alanında büyük gelişmeler kaydeden Erdemli’de son yıllarda alternatif ürünler yetiştirmede muz ve zeytin yetiştiriciliği öne çıkmıştır. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü, Tarım Kredi Kooperatifi ve İlçe Tarım Müdürlükleri bu konuda öncülük yapmaktadır.Mersin-Silifke asfaltı üzerinde kurulmuş olan Erdemli, Mersin’e 37, Adana’ya 100, Ankara’ya 510km uzaklıktadır. 2010 yılı nüfus sayımı verilerine göre genel nüfusu 127 bin, şehir merkezi ise 46. 900’dür. Geçmişten günümüze Mersin ve Silifke’nin bir parçası olan Erdemli, Hititler, Selefkoslar, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Selçuklular, Anadolu Selçukluları (Karamanoğulları, Ramazanoğulları) ve Osmanlılar dönemini yaşamış bir beldedir. İlçe olmadan önce İçel iline (Silifke) bağlı Yağda bucağının bir köyüdür. Bölge II. Beyazıt zamanında merkezi Ermenek olmak üzere Karaman eyaletine bağlıyken, 1571’de Kıbrıs’ın alınmasıyla Kıbrıs Beylerbeyliğine bağlanmış, 1868’de Sultan Abdülaziz döneminde İçel sancağı aynen bırakıldıysa da belirli bir süre sonra sancak merkezi Ermenek’ten Silifke’ye nakledilmiş, sonra da Ermenek, Silifke’den ayrılarak Konya’ya bağlanmış. Erdemli ilçe olmadan önce yöre köyleri Yağda bucağına bağlı. Bucağın idare merkezi kışın Erdemli, yazın Güzeloluk. Güzeloluk 1873 yılında Koyuncu oymaklarının yerleşmesiyle kurulmuş. Bucakta en yüksek yer 2000 metre, en alçak yer 2metre. Bucağın kuzeyi soğuk, ortası ılık, güneyi ise sıcak. Yağda bucağının sıcak yerlerindeki köylülerin birçoğu göçebe iken, 1914 yılından sonra Kozan ve Kadirli’den göç edenler buralara gelip yerleşmişler. Bundan önceki yıllarda boş olan bu yerler, yalnız Yörüklerin kışlağıdır. Yağda bucağında yaylayan Türkmen Yörüklerinin kışlağı olan bugünkü Erdemli, 1920’li yıllarda bataklıktır. Sıtmanın kol gezdiği sivrisineğin aman vermediği bir yerleşim yeridir.

Yoğun olarak nüfus bulunduğu yerler Koyuncu, (Koyuncu mahallesinden Yayla yollarına kadar olan yerler) ve Alata Çayının doğusundaki Alata köyüdür. Erdemli: Alata ve Koyuncu köylülerinin 1952 yılında kurduğu Kalkındırma Cemiyeti mensuplarının gayretiyle 01 Haziran 1954 tarihinde ilçe olmuştur. 2010 yılı verilerine göre: İlçeye bağlı: Merkez, Akdeniz, Barbaros, Fatih, Kargıcak, Adnan Menderes, Tabiye, Yüksek, Yarenler, Türbe ve Koyuncu olmak üzere 11 mahalle, 10 belde, 50 de köy bulunmaktadır diyor, Erdemli’yi biraz daha tanımanız için sözü yörenin şairi İbrahim Çiftçi’nin dörtlüklerine bırakıyorum.

Ünlü Kayacı vadisi

Erdemin içinde yoğrulmuş adı
Türkmenler obası güzel Erdemli
Dört mevsim yeşilin bir başka tadı
Cennetten libası güzel Erdemli

Limonun çiçeği gül gelir göze
Portakal ağacı neylesin söze
Yazın sıcaklar vurdukça yüze
Turizmin kalesi güzel Erdemli

Bir yanda Silifke bir yanda Mersin
Sera örtüsüne kar yağmış dersin
On iki ay turfanda sebzeni yersin
Garipler sılası güzel Erdemli

Arkasını Toroslar’a yaslanmış
Akdeniz’in mavisiyle süslenmiş
Her yöreden insan sende beslenmiş
Fukara babası güzel Erdemli

Kış ilkbahar derken yaz olur sonu
Dağlar beyaz atmış yeşilim donu
Yollarda meleşir Türkmen koyunu
Göçerin membası güzel Erdemli

Erdemli’de Kanlı Divane.

[1]Ali Rıza Yalgın 1891 yılının Ekim ayında Selanik’in Ustumruca kasabasında dünyaya gelir. İlköğrenimini doğduğu kasabada yapan Ali Rıza, İstanbul’da 7 yıllık İdadi ve Darül Muallimi Aliye’yi bitirir. Mersin ve Tekirdağ’da ilkokul öğretmenliği Konya, Dörtyol, Gaziantep, (1929–1931) Seyhan’da (Adana 1931–1934 ) ilk Tedrisat (İlköğretim) Müfettişliği yapan Ali Rıza 30. 10. 1934 tarihinde Adana müze müdürlüğüne atanır. 1940 yılına kadar Adana’da Müze Müdürü olarak çalışan Yalgın, 23. 10. 1940 tarihinde de Bursa’ya Müze Müdürü olarak atanır. 1944 yılında Ankara’da Müzeler Genel Müdürlüğüne alınır. 1949 yılında tekrar Bursa’daki görevine geri döner. 1950 yılının mayıs ayında emekliye ayrılır. Emiklilikten sonra İstanbul’da serbest çalışmaya başlayan Ali Rıza Yalgın 1 Kasım 1960 tarihinde vefat eder.

Dr. Halil ATILGAN

Dr. HALİL ATILGAN 1946 yılında Adana'nın Karaisalı ilçesinin İncirgediği köyünde doğdu. (İncirgediği 1993 yılında Mersin ilinin Tarsus ilçesine bağlandı.) İlkokulu köyünde bitirdikten sonra Düziçi İlköğretmen Okuluna girdi. 1964–1965 öğretim yılında Düziçi İlköğretmen Okulundan mezun oldu. Çeşitli illerde öğretmenlik, Halk Eğitimi Merkezi Müdür, Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulundu. 1973–1975 yıllarında Çukurova Radyosunun açmış olduğu saz sanatçılığı sınavlarını kazandı. 1984 de Çukurova Üniversitesine Müzik Uzmanı olarak atandı. Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümünde Halk Müziği ve Bağlama Dersleri Öğretim Görevlisi, Kültür Sanat Merkezi Müdürlüğü yaptı. 1990 yılında Kültür Bakanlığı Şanlı Urfa Devlet Türk Halk Müziği Korosuna Kurucu Şef olarak atandı. 1993 yılında Ankara'ya alınan Dr. Atılgan koro şefliğinin yanında Kültür Bakanlığı Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğünde (HAGEM) müzik danışmanlığı, repertuvar kurulu başkanlığı görevlerinde bulundu. Zaman içinde Anadolu Üniversitesi AÖF’nin İktisat Bölümünü bitirdi. Adana Valiliği adına yaptığı Geçmişten Günümüze Çukurova Türküleri kaset setinde yörenin özellikli türkülerini beş kasette toplayarak Türk kültür tarihinde bir ilki gerçekleştirdi. Değişik illerde çeşitli görevlerde bulunan Dr. Atılgan; İçel, Yozgat, Adana, Gaziantep, Kıbrıs, Hatay, Muğla, Niğde, Tarsus, Şanlıurfa, Osmaniye, Mersin illerinde folklor derlemeleri yaptı. Derlediği türküleri TRT, TV programlarında kitaplarında yayımladı. Folklorla ilgili araştırmalarını ise; Sivas Folkloru, Türk Folkloru, Anadolu Folkloru, Erciyes, Karaisalı, Güneyde Kültür, İçel Kültürü, Ozan, Türkiye İş Bankası Kültür Sanat, Tarla, Güney Su, Folklor Edebiyat, Ana Yurttan Ata Yurda Türk Dünyası, Ceyhan, Çağrı, Maki, Harran, Türksoy, Çukurova Lobisi, Size, Yörtürk, Turunç, Ardıç Kuşu, Türksözü, Folklar, Türk Yurdu, Düziçi, Işınsu, Türküg, Şehir, Alkış dergilerinde, Karaisalı, Sonsöz, Yeniçağ, Adana Ekspres gazetelerinde Aralık 2021 itibariyle 205 makalesi yayımladı. TRT Çukurova Radyosunda yapımı gerçekleşen Dilde Telde Çukurova, Dadaloğlu Karacaoğlan Yurdundan, Yöremiz Folklorundan programlarının yapılmasında çeşitli katkılar sağlayarak, folklor ve halk müziği konularında konuşmalar yaptı. Üniversitelerde müzikle ilgili konferanslar verdi. TRT, özel televizyon ve radyolara Dilde Telde Anadolu, Ezgi Kervanı, Sanatçı Politikacılar, Kültür Kürsüsü, Anadolu’nun Dili, Türkü Deryasında Bir Damla programlarını hazırlayıp sundu. Yaklaşık 300'e yakın Türk halk ezgisini derleyen, notaya alan Atılgan, bu ezgileri TRT, TV'nin çeşitli programlarında çaldı okudu. Çoğunluğunu Çukurova türkülerinin oluşturduğu yaklaşık 100'e yakın halk ezgisini de TRT repertuvarına kazandırdı. Şefliğini yaptığı halk müziği korolarıyla yurdun çeşitli bölgelerinde konserler veren Halil Atılgan millî ve milletler arası folklor, müzik, halk edebiyatı ve halk oyunları dalında kongre, bilgi şöleni ve seminerlere katılarak Aralık 2020 itibariyle 54 tebliğ sundu. Türk kültürüne hizmetlerinden ötürü 3 Ocak 2004 tarihinde Azerbaycan Vektör İlimler Merkezinden doktora aldı. MESAM- İLESAM-Türk Folklor Araştırmaları Kurumu üyesi olan Dr. Halil Atılgan şiirlerden ve türkülerden hareket ederek sahneye koyduğu Kurtuluş Savaşı Destanı, Türkülerin Dili, Türkülerde Ana, Sevelim Sevilelim, Urfa Kurtuluş Savaşı Destanı müzikal programlarıyla halk müziğine değişik bir sunum kazandırdı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünden 01 Ocak 2010 tarihinde Devlet Türk Halk Müziği Korosu Şefi olarak emekliye ayrıldı. Dr. Atılgan Türk kültürüne hizmetlerinden dolayı çeşitli kurum ve kuruluşlarca Aralık 2021 itibariyle 17 kez ödüle layık görüldü, geçmişten günümüze 35 kitabı yayımlandı. 2015 yılının Mayıs ayında Tarsus’un İndirgediği köyü – Kaşoba mezrasında Halil Atılgan Toroslar Kültür ve Sanat Evinin (Halil Atılgan Toroslar Yörük Müzesi) açılışını yaparak toplumun hizmetine sunan Atılgan, halen TRT Türkü’de Toprak Kokan Türküler ve Dilde Telde Anadolu programlarını hazırlayıp sunmaktadır. E-Posta: [email protected]

FACEBOOK - YORUM YAZ

Sosyal Medyada Paylaşın:
Etiketler:
Dr Halil Atılgan
  • YENİ
Bir Mektup.. Bir Tehdit… Bir İsyan…

Bir Mektup.. Bir Tehdit… Bir İsyan…

Haber Merkezi, 13 Mart 2024
Kalfatlı – Kalafatlı ve Kültürel Kimliği

Kalfatlı – Kalafatlı ve Kültürel Kimliği

Dr. Yaşar KALAFAT, 11 Mart 2024
İnegöl’de Bir Yıldız Söndü

İnegöl’de Bir Yıldız Söndü

Haber Merkezi, 11 Mart 2024