Ekrem Hayri PEKER
Ekrem Hayri  PEKER
Semerkant’tan Anadolu’ya
  • 04 Nisan 2018 Çarşamba
  • +
  • -
  • Ekrem Hayri PEKER /

Semerkant’tan Anadolu’ya kim bilir kaç kervan düzüldü, kaç yolcu bu uzun mesafeyi göze alıp demirden asasını alıp, çelikten çarığını giyip bu yollara düştü. Bu gün uçakla 3.300 kilometre. Kamyonla 5200 kilometrelik bu uzun yolculuğu göze alanların kim bilir kaçı tamamlayabildi.

Buhara’dan Anadolu’ya gelen din bilginlerinin kim olduğu genelde bilinir. Buhara, yakın çağlara kadar din bilimleri merkeziydi. İslâm düşünürlerinden Nakşibendîliğin kurucusu Bahaeddün Nakşibendî, İmam Buhari bu topraklarda yatmaktadır. Yıldırım Beyazıt’ın damadı Emir Sultan bu topraklardan Anadolu’ya gelmiştir.

Dedik ya kim bilir kimler geldiler asırlar boyunca. İzleri aransa ne öyküler çıkar kim bilir. Bir iki öykü de ben aktarayım istedim.

Bursa’nın dağ ilçelerine hiç gitmemiştim. Denizli, uşak taraflarında işim olduğunda Bozüyük yolunu kullanır,  oradan Kütahya’ya iner Uşak’a Dumlupınar üzerinden gider, bu tenha yollarda tarihi koklardım. Büyük taarruzdaki en şiddetli çatışmalara sahne olmuş bu topraklarda yatan şehitleri anar, anıtlara bakıp, yol tabelalarını okurdum. Kocatepe Çiyil Tepe, Reşat Tepe; Reşat tepeyi söz verdiği sürede alamayınca intihar eden alay komutanını hatırlardım. Uşak üzerinden Denizliye inerdik.

Dağ yollarımız epey bükümlü ve biraz acemi olduğum için dağ üzerinden Kütahya’ya kendi arabamla inmeyi göze alamazdım. Ali isminde iyi araba kullanan bir arkadaşım vardı; Dağ yörelerini bilen, sohbeti hoş.

Ali sayesinde önce Orhaneli sonra Keles üzerinden Gediz’e indik. Gidip gelirken bir derede gördüğüm su çarkı dikkatimi çekmişti. Yaşadığım Marmara köylerinde tarlalar karık (!) sulaması yöntemiyle sulanırdı. Dereden ya da tulumbadan pompalarla çekilen suyla tarlalar sulanıyordu; su çarkının yanında bir fotoğrafım olsun istedim.

Yolumuzun üzerinde Allonia ayrı bir güzellikteydi. Zeus’un adına yapılan muhteşem tapınak, stadyum, tiyatro, Roma hamamları insanı o günlere götür gibiydiler. Anadolu’nun gerçeği depremler ve ihmal; birçok Anadolu öreni gibi Allonia da vurmuş, günümüze yıkıntıların kalmasına neden olmuş bu görkemli kentin.

Orhaneli’nin adı Atranos’muş eskiden.  Bursa fatihi Orhan Bey’in adıyla anılır olmuş, öylece kalmış.  Elbette Bursa’nın fethi ile birlikte, Büyük Orhan, Harmancık ve Keles ilk yerleşke birimleri olarak günümüze gelmişler. O gezilerimde dikkatimi elbette çekmeyen şeyler, yeni ve ülke dışı gezilerimde daha bir anlam kazandı.

Çünkü “medar-ı maişet motoru” işlesin diye yolumuzu Özbekistan’a düşürmüştü.  Çalıştığım fabrika Özbekistan’ın başkenti Taşkent’e kırk, kırk beş kilometre uzakta yer alan Çırçık ilçesindeydi. İlçenin sanayi bölgesinde yer alan fabrika bir ırmağın kenarındaydı. Gözüme ilk çarpan şey su çarkı oldu. Gediz civarında gördüğüm çarkın bir benzeriydi. Hoş bir sürpriz olmuştu benim için.

Bu hoş sürprizden buradaki dostum Naci beye bahsedince, Taşkent’te Keles adında bir kasaba olduğunu öğrendiğimde, şaşırdım.

Evet, yanlış okumadınız KELES, aynen Bursa’daki Keles gibi. Sanırım Orta Asya’dan yola çıkan bazı boylar bu yöreden gelmişler gibi geldi bana Bursa’ya. Yani yaklaşık 800–850 sene önce geldikleri yerin ismini vermişler KELES diye. Şu anda o yörede yaşayan dağlılar acaba ne diyorlar bu benzerlik için? Sanırım sormak gerek.

Semerkant’ta gezerken gördüğüm o muhteşem mimari, gerçektende beni çok etkilemişti. Ama o mimari şaheserlerin bir kısmı bana Bursa’daki Yeşil Türbeyi, Yeşil Camiyi, Koza Han’ın kapısını anımsattı. Birden kendimi Bursa’da hissettim.

Osman Gazi Belediyesince düzenlenen “Osman Gazi ve Bursa Sempozyumu’na“ “Payitaht Bursa’nın kültürel ve Ekonomik ilişkileri“ üzerine sunulan bildirilerin toplandığı Sayın Cafer Çifti’nin yönetimindeki bildiri kitabında aradığım yolcunun izini buldum: Profesör Zeren Tanındı’nın “Fetihlerin ve Ticaretin Sanata Yansıması, Göçer Bilginler, Dervişler ve Sanatçılar” adlı bildirisinin sonunda.

Emir Timur, Özbeklerin bu milli kahramanı ele geçirdiği ülkelerdeki sanatçıları sevdiği, yaşadığı kente Semerkant’a götürür; bu sanatçılardan en başta mimaride faydalanmış. Emir Timur Semerkant’ı o kadar severmiş ki yazdığı bir beyit’te sevgilisinin bir benine Semerkant’ı feda eden ünlü şair Şirazlı Şadi’yi huzuruna getirip hesap sorduğu söylenir: “Sen benim çok sevdiğim bu kenti nasıl sevgilinin bir benine feda edersin çulsuz adam, üzerinde değerli hiçbir şey yok?”

Şair cevap verir: “Sultanım, cömertliğimden hiçbir şeyim kalmadı!”

Sultan ne cevap verdi bilmiyorum. Ama sanatçı zengini o yörelerden birisi Anadolu’ya göçtü: Bursalı Lâmi Çelebi’nin dedesi nakkaş Ali Bin İlyas. 1403 de bu sanatkâr Emir Timur’un ölümünden (1405) sonra Anadolu’ya, Bursa’ya göçer.

İşte o sanatçı, Sultan IV, Mehmet’in adını taşıyan o güne kadar görülmedik ihtişamdaki yapıların bezemelerini yapar. Hacı İvaz Paşanın yapımını üslendiği Sultan IV. Mehmet adına yapılan Türbe, Medrese ve Caminin (Bursa/Yeşil yöresi) bezemelerinde Semerkant’ın firuze renkli çinilerini kullanır. Tebrizli meslektaşlarıyla çalışır yerel ustalarla birlikte.

Hoş bir sürpriz oldu benim için medrese ve benzeri yapıların Taş kapılarındaki yılan figürlerini görmek. Medrese ve benzeri yapıların Taç Kapılarındaki yılan figürleri hemen Koza hanın kapısını anımsattı bana. Kültürel etkileşim epey fazlaymış anlaşılan o çağlarda.

Bakmasını bilen gözlere yaşam hoş sürprizler sunar.

İkinci gidişimde su çarkıyla çektirdiğim resmi getirip ofisimdeki masaya koydum. On yıldır burada yaşayan bir Türk arkadaşım resmi görünce “Çırçık’da mı çektirdin?” dedi. Sanki zaman durmuş gibi oldu!…

 

Toplam Okuma: 3,626 , Bugün: 3 

Ekrem Hayri PEKER

Ekrem Hayri PEKER

Kimya mühendisi, araştırmacı, yazar. Bursa Mustafakemalpaşa’da (1954) doğdu. Anadolu Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunu. TUBİTAK veri tabanına kayıtlı “Teknoloji tabanlı Başlangıç Firmalarına Özel İş Geliştirme” mentörü, C Grubu iş Güvenliği uzmanı olarak Nano kimyasalların tekstil materyallerine uygulamalar konusunda üniversitelerde konferanslar verdi. Yayınlanmış kitaplarından bazıları: "Kuşçubaşı Hacı Sami Bey", "Özbek Mektupları", "Yeşim Taşı - Ön Türkler ve Türk Tarihinden Kesitler", "Kafkasya'dan Anadolu'ya - Zekeriya Efendi". Belgeseltarih.com kurucu ortağı ve yazarıdır. E-Posta: [email protected]
Sosyal Medyada Paylaşın:
Sponsorlu Bağlantılar
  • YENİ
Cengiz Dağcı’nın Eserleri ve Yazılmamış Tarih

Cengiz Dağcı’nın Eserleri ve Yazılmamış Tarih

10 Ocak 2021, Cengiz Dağcı’nın Eserleri ve Yazılmamış Tarih için yorumlar kapalı
Sultan Reşat kabul etse, Orhaneli’nin adı Alaaddingazi olacaktı

Sultan Reşat kabul etse, Orhaneli’nin adı Alaaddingazi olacaktı

10 Ocak 2021, Sultan Reşat kabul etse, Orhaneli’nin adı Alaaddingazi olacaktı için yorumlar kapalı
 Orhan Gazi’nin Demircileri, Demirciköy

 Orhan Gazi’nin Demircileri, Demirciköy

10 Ocak 2021,  Orhan Gazi’nin Demircileri, Demirciköy için yorumlar kapalı
Dünyanın İlk Standartlar Manzumesi: Kanunname-i İhtisabı-ı Bursa (1502)

Dünyanın İlk Standartlar Manzumesi: Kanunname-i İhtisabı-ı Bursa (1502)

10 Ocak 2021, Dünyanın İlk Standartlar Manzumesi: Kanunname-i İhtisabı-ı Bursa (1502) için yorumlar kapalı
Almanca Konuşan Bilimcilerin Katkılarıyla Türk Tıp Tarihinde Bir Yolculuk (I)

Almanca Konuşan Bilimcilerin Katkılarıyla Türk Tıp Tarihinde Bir Yolculuk (I)

10 Ocak 2021, Almanca Konuşan Bilimcilerin Katkılarıyla Türk Tıp Tarihinde Bir Yolculuk (I) için yorumlar kapalı
Turancılık Akımının Haklılığı

Turancılık Akımının Haklılığı

31 Aralık 2020, Turancılık Akımının Haklılığı için yorumlar kapalı
Toplumcu Şiirimizde Garip İzleri

Toplumcu Şiirimizde Garip İzleri

26 Aralık 2020, Toplumcu Şiirimizde Garip İzleri için yorumlar kapalı
Tarsus’un Çamalan Köyünden Tahtacı Ozan Âşık Talibi

Tarsus’un Çamalan Köyünden Tahtacı Ozan Âşık Talibi

26 Aralık 2020, Tarsus’un Çamalan Köyünden Tahtacı Ozan Âşık Talibi için yorumlar kapalı
Bursa’da Bulunan Damgalardan Örnekler ve Son Göçerler

Bursa’da Bulunan Damgalardan Örnekler ve Son Göçerler

26 Aralık 2020, Bursa’da Bulunan Damgalardan Örnekler ve Son Göçerler için yorumlar kapalı
İki defa kuşatıp ele geçiremediğimiz Viyana’dan…

İki defa kuşatıp ele geçiremediğimiz Viyana’dan…

26 Aralık 2020, İki defa kuşatıp ele geçiremediğimiz Viyana’dan… için yorumlar kapalı
Gönlümün Başkenti İncirgediği

Gönlümün Başkenti İncirgediği

26 Aralık 2020, Gönlümün Başkenti İncirgediği için yorumlar kapalı
Dağın Ozanı Menteşeli Cengiz

Dağın Ozanı Menteşeli Cengiz

25 Aralık 2020, Dağın Ozanı Menteşeli Cengiz için yorumlar kapalı
Kültürel Temsile İlişkin Görsel ve İşitsel İfade

Kültürel Temsile İlişkin Görsel ve İşitsel İfade

25 Aralık 2020, Kültürel Temsile İlişkin Görsel ve İşitsel İfade için yorumlar kapalı
Osmanlı Kuruluş Döneminde Tahnit

Osmanlı Kuruluş Döneminde Tahnit

25 Aralık 2020, Osmanlı Kuruluş Döneminde Tahnit için yorumlar kapalı
Hint Felsefelerinde ‘Mutluluk’ Kavramı

Hint Felsefelerinde ‘Mutluluk’ Kavramı

24 Aralık 2020, Hint Felsefelerinde ‘Mutluluk’ Kavramı için yorumlar kapalı
Kıbrıs 1963… Kumsal Katliamı Nasıl Oldu

Kıbrıs 1963… Kumsal Katliamı Nasıl Oldu

23 Aralık 2020, Kıbrıs 1963… Kumsal Katliamı Nasıl Oldu için yorumlar kapalı
Misyalılardan Günümüze Misi Köyü

Misyalılardan Günümüze Misi Köyü

22 Aralık 2020, Misyalılardan Günümüze Misi Köyü için yorumlar kapalı
Cemal Nadir, Bursa ve Amcabey

Cemal Nadir, Bursa ve Amcabey

22 Aralık 2020, Cemal Nadir, Bursa ve Amcabey için yorumlar kapalı
Boğaz’ın Yaramaz Misafiri; Profirion

Boğaz’ın Yaramaz Misafiri; Profirion

22 Aralık 2020, Boğaz’ın Yaramaz Misafiri; Profirion için yorumlar kapalı
İtalya’da Bilinmeyen Türk İzleri

İtalya’da Bilinmeyen Türk İzleri

22 Aralık 2020, İtalya’da Bilinmeyen Türk İzleri için yorumlar kapalı
Sponsorlu Bağlantılar