Bu Yazıda - Konu İçi Ara Başlıklar
Ersoy Soydan[1]
Giriş
2024 yılı, Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan iş gücü anlaşmasının üzerinden tam altmış yıl geçmiş olması nedeniyle önemli bir dönüm noktasıdır.[2] Türk işçilerin ilk yıllarında kalıcı olacakları düşünülmüyordu ve Hollandalılar tarafından misafir işçi anlamına gelen “Gastarbeider” olarak adlandırılıyorlardı (Bakırcı, 2005:75). Günümüzde Türklerin büyük bölümü Hollanda vatandaşlığına geçmiş, misafir işçilerin çocukları artık işveren olmuş, hatta Türkler Hollandalılardan sonra ülkenin ikinci büyük etnik grubu durumuna gelmiştir (CBS, 2024).
Batı Avrupa’ya İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra başlayan iş gücü akını etkisini 1960 başlarında Türkiye’de de göstermiştir. İlk olarak 31 Ekim 1961 tarihinde Federal Almanya ile yapılan iş gücü anlaşmasıyla Avrupa ülkelerine düzenli işçi gönderimi başlamıştır. Bu anlaşmayı Hollanda, Belçika, Avusturya, Fransa ve İsveç ile imzalanan iş gücü anlaşmaları izlemiş, 1979 yılının sonuna gelindiğinde yaklaşık bir milyon Türk işçisi Avrupa’daki yabancı iş gücü pazarına eklenmiştir (Gitmez, 2019:11-15). Türk işçilerinin Avrupa’ya gelişiyle birlikte ilk olarak Türkiye’den yapılan dış yayınlarla yurt dışında yaşayan Türklere ulaşılmaya çalışılmıştır. Türkiye’den Avrupa’daki Türk işçilerine yönelik ilk yayınlar Kısa Dalga Ankara Radyosu’ndaki “Yurdun Sesi” programıyla yapılmış, 1963 yılının ocak ayından itibaren bu yayınlar “Türkiye’nin Sesi Radyosu” olarak anılmaya başlamıştır (Akarcalı, 2003:79-97) Bu dönemde Avrupa’da çalışan Türk işçilerin ana vatanlarıyla tek iletişim aracı olan bu yayınların büyük ilgi gördüğü de bilinmektedir.
Hollanda, Avrupa’da Türk işçilere yönelik ilk radyo yayının yapıldığı ülke olmuştur. 1963 yılında Hollanda’da VARA tarafından hazırlanan “Madrid, Kazablanka, Ankara Hattı” adında bir müzik programıyla yayın hayatına başlamıştır (Cankaya v.d., 2008: 90). Daha sonra Federal Almanya’da WDR (Westdeutscher Rundfunk-Batı Alman Radyo ve Televizyon Kurumu), 1 Kasım 1964’te 45 dakikalık Türkçe radyo yayınlarına başlamıştır. Merkezi Köln’de bulunan WDR’nin Türkçe yayınları “Köln Radyosu” olarak anılmaktadır (Köksal, 2016). Köln Radyosu’nu diğer ülkelerin kamu yayın kurumlarından yapılan Türkçe radyo yayınları izlemiştir.
Türkiye’den yapılan dış yayınlar 1964 yılında TRT’nin kurulmasıyla birlikte daha da artmıştır. TRT, Türkiye’nin Sesi Radyosu’ndan günlük 11,5 saate varan yayınlarıyla ve Köln Radyosu’nun Türkçe yayınlarına katkı vererek yurt dışındaki Türklere ulaşmaya çalışmış ve ana vatanla bağlarını sürdürmelerini sağlamıştır (Tuna vd, 1966:55). TRT; Hollanda’da NOS, Almanya’da WDR ve HR, Belçika’da BRT, İsviçre’de SSR ve Fransa’nın ORTF gibi Avrupa’daki kamu yayın kurumlarının radyolarında yayınlanmak üzere müzik programları hazırlayıp, göndermiştir (Akarcalı, 2003:113). 1965 yılında Almanya’da Türk işçilere yönelik ilk Türkçe televizyon yayını WDR tarafından gerçekleştirilmiştir. Daha sonra başta Hollanda olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinin kamu yayın kurumlarında Türk işçilerine yönelik televizyon programları yapılmaya başlanmıştır (Soydan, 2019:12).
Türk ulusal gazetelerinin 1967 yılında Almanya’da basılmaya başlamasına değin, Hollanda’daki Türk işçilerine yalnızca Türkçe radyo yayınlarıyla ulaşılmıştır. 1967’den sonra Hollanda’da yaşayan Türkler, Türk gazetelerine erişme olanağı bulmuştur. 1980’li yılların ortalarına kadar Hollandalılar Türklere misafir işçi gözüyle bakmış ve Türkçe yayınlar, yabancıların bilgi alma hakkını karşılamak için Hollanda hükümetinin sağladığı mali olanaklarla yapılmıştır. Türklerin artık Hollanda’da kalıcı olduğu anlaşılınca hükümet Türkçe yayınlara yönelik mali desteğini çekmeye başlamıştır. Hollanda’da yaşayan Türkler ilk olarak 1983 yılında haftalık Haber Gazetesi’yle ilk bağımsız yayınlarını gerçekleştirmiştir (Bakırcı, 2005:78-81). 1990’larda uydu ve kablo TV yayınları aracılığıyla Türk ulusal televizyonları seyredilmeye başlayınca Almanya’da basılan Türk gazetelerine ilgi azalmış, ancak bu durum Hollanda merkezli Türkçe basılı yayınların gelişmesini sağlamış ve çok sayıda Türkçe gazete ve dergi yayınlanmıştır.
Hollanda’da kamu yayın kurumu NOS bünyesinde ve belediyelerce Türkçe radyo ve televizyon yayınları yapılmıştır. 1970’li yılların sonlarında başlayan korsan yayınlarla Avrupa’da radyo ve televizyon alanındaki devlet tekelleri yıkılmıştır. Hollanda, ilk korsan Türkçe radyo yayınlarının yapıldığı ve yine dünyanın internet üzerinden yayın yapan Türkçe internet radyosu olan Radyo Deniz’in kurulduğu ülke olmuştur (Soydan, 2018a: 97-100).
Kültürün taşıyıcısı dildir. Dil; kültürün yaratılmasını, korunmasını, gelişmesini ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlar. Türk kültürünün ana vatanın dışında varlığını sürdürebilmesi için Türkçe eğitim ve medya büyük önem taşımaktadır. Avrupa’ya 1960’larda başlayan işçi göçüyle birlikte Hollanda’da Türkçe yayın faaliyetleri de başlamıştır. Hollanda, Avrupa’da Türkçe radyo ve televizyon yayınlarında ilklerin yaşandığı bir ülke olmuştur. Türkçe yayın yapan medya kuruluşları Hollanda Türk toplumunun sesini duyurmasını, dayanışma içinde olmasını, ana dillerinin yaşatılmasını ve Türk kültürlerini korunmasını sağlayan araçlar olmuştur. Hollanda’da, altmış iki yıl içinde Türkçe medya açısından oldukça zengin deneyimler yaşanmıştır. Bu çalışmada Hollanda’da radyo, televizyon ve yazılı basındaki geçmişten günümüze Türkçe medya deneyimleri incelenmiştir.
Hollanda’da Türkçe Radyo Yayınları
Hollanda’da Türkçe medya deneyimlerinin ilki 1963 yılında gerçekleşen radyo yayını olmuştur. Bu aynı zamanda o dönem yeni gelen Türk işçilerine yönelik Avrupa merkezli yapılan ilk programdır. 1963 yılında radyoda VARA tarafından hazırlanan “Madrid, Kazablanka, Ankara Hattı” adında bir müzik programına başlanmıştır (Cankaya v.d., 2008: 90). Türkçe radyo yayınları, ilk gelen Türklerin işçi olmasından dolayı bir vakıf bünyesinde yayıncılık yapan ve işçi kesiminin sesi olarak nitelendirilen VARA tarafından başlatılmıştır (Cankaya v.d., 2006: 20). Hollanda kamu yayıncılığı sistemi, Yayın Kurumu hakkı elde etmiş, VARA gibi kuruluşlara, üye sayıları oranında radyo ve televizyon yayınlarına katılım hakkı tanımıştır. Hollanda’da radyo yayınlarının başlangıcından itibaren kamu yayıncılığında çoğulculuğu esas alan bir model uygulanmaktadır. Bu modelin yasal çerçevesi 1967 Yayıncılık Yasasıyla belirlenmiştir. Kamu yayın sisteminde, program yapma hakkı kazanmış yedisi büyük, otuz civarında dernek ya da vakıf yer almaktadır. Farklı toplumsal ya da dini gruplar böylece kamu yayın kurumuna katılım sağlayarak, kendilerine ayrılan süre zarfında seslerini duyurabilmektedir. Sistemde var olan tüm yayın kuruluşları 1969 yılında kurulan Hollanda Kamu Yayın Kurumu NOS (Nederlandse Omroep Stichting- Hollanda Yayın Vakfı) bünyesinde toplanmıştır (Cankaya v.d., 2008: 86-88).
1966 yılında yine VARA tarafından radyoda aylık 30 dakikalık Türkçe müzik programı yapılmaya başlanmıştır. Bu süreçte Hollanda’da yaşayan Türklerin Türkiye’nin Sesi Radyosu’nu yaygın olarak dinledikleri bilinmektedir, zira ana dillerinde tek haber kaynakları bu yayınlar olmuştur (Bakırcı, 2005:75-76). Türkiye’nin Sesi Radyosu’nun 1960’lı yıllarda Avrupa ülkelerindeki Türk işçilerine yönelik yaptığı yayınlarına ilgiyi Hollanda’da yaşayan birinci kuşak Türk göçmenlerden biri şöyle anlatmaktadır: “Türkiye’nin Sesi Radyosu, gözümüz kulağımızdı. Net bir şekilde dinleyebilmek için ne zahmetler çekerdik. Hele bir de istekte bulunmuşsak ki, çok sık yapardık bunu, haftalarca radyonun başında beklerdik” (Nufel, 2005:302-311). Türkçe radyo yayınları 1969 yılından itibaren NOS tarafından gerçekleştirilmiştir. 1995 yılından sonra ise NOS’tan kültür, sanat, gençlik ve azınlık programlarını yayınlama görevini devralan diğer kamu yayın kurumu NPS (Hollanda Program Vakfı – Nederlandse Programma Stichting) tarafından yürütülmüştür (Can-Engin & Can, 2003:58).
Kamu yayın sisteminde yapılan Türkçe radyo yayınların içeriğinin 1970’li yıllarda ailelerin gelmesiyle birlikte zenginleştiği, program formatının müzikten haber programına doğru evrildiği anlaşılmaktadır (Güney & Köksalan, 2008: 487). Türkçe radyo yayınları 1970 yılında haftalık 30 dakika, 1983 yılında da günde 5 dakika olarak yapılmaya başlanmıştır. Türkçe hazırlanan, haber ağırlıklı radyo yayınları kademeli olarak artarak 2000’li yılların başına kadar haftada beş gün üzerinden günlük 45 dakika olarak devam etmiştir. Bu döneme kadar haberlerin içeriği Hollandalı çalışanlarca hazırlanırken, bu süreçte kendi içinde tamamen bağımsız olmuş ve haberlerin içeriği Türk çalışanlarca belirlenmiştir. 2004 yılında Türkçe radyo yayınları Türklerin artık Hollandacayı öğrendikleri gerekçesiyle haftada bir güne ve 40 dakikaya düşürülmüştür (Bakırcı, 2005:76-77). 2008 yılında da kamu yayın kurumundaki Türkçe yayınlar tamamen kaldırmıştır ).
Avrupa’da kendine özgü bir kamu yayıncılığı anlayışına sahip olan Hollanda, yayıncılık yapmak üzere bir araya gelen toplumsal gruplara yayın hakkı vermektedir. Bunlar arasında farklı Hristiyan mezheplerine, Müslümanlara, Yahudilere, Hindulara ve Budistlere ait yayın kuruluşları da bulunmaktadır. 1986 yılında Hollanda hükümeti tarafından Müslümanlar adına Türk toplumuna İslam Yayın Kurumu (Islamitisch Omroep Stichting– IOS) adlı bir yayın kurumu kurma hakkı verilmiştir. Bu kurumun başkanlığına Türk İslam ve Kültür Dernekleri Federasyonu adına İbrahim Görmez, Radyo-Televizyon Daire Başkanlığı’na da gazeteci Şadi Tatlı getirilmiştir. Beş yıl boyunca haftada bir saat Türkçe radyo ve televizyon yayınları gerçekleştiren bu kurum daha sonra gelişen olaylar sonucu kapanmış ve yayın hakkını kaybetmiştir (Karaçay, 2020).
Hollanda’da IOS’un yayınları sona erdikten sonra Müslümanlar adına yayın yapma hakkı 1993 yılında Hollanda Müslüman Yayın Kurumu’na (NMO-Nederlandse Moslim Omroep) verilmiştir. NMO, Türkçe yayınlar gerçekleştiren bir başka yayın kurumu olmuş, haftada birer saatlik Türkçe, Hollandaca ve Arapça radyo yayınları yapmıştır (Cankaya v.d., 2006: 25). NMO bünyesindeki Türkçe yayınlar, 2004 yılında Hollandaca olarak yapılmaya başlanmıştır (Güney & Köksalan, 2008: 487).
Hollanda’da kamu yayın kurumlarındaki bu deneyimlerin yanı sıra belediyeler ya da özel girişimlere ait yerel kablolu yayınlarda Türkçe radyo yayınları yapılmış, ancak bu yayınlar da uzun soluklu olmamış ve sona ermiştir (Cankaya v.d., 2006: 19).
Hollanda’da FM frekansından yapılan Türkçe radyo yayını deneyimleri ise sınırlı sayıda olmuştur. Radyo Vatan, Hollanda’nın Almanya sınırındaki Venlo kentinde FM 96.9 frekansı üzerinden haftada bir saat yayın yapmıştır. Radyo Vatan, Venlo Belediyesi’ne ait yerel radyoda gönüllü programcılarca yapılmıştır (Cankaya v.d., 2006: 26). Bu dönemde Radyo Vatan gibi birçok yerel radyoda haftada bir saatlik Türkçe programlar yapılmıştır. Bunlardan biri de Rotterdam Radyo Mozaik idi. Radio Urbania ve Radio Zafer Hollanda’daki diğer Türkçe radyo deneyimleri arasında yerini almıştır (Karaçay, 2012: 358). 1980’li yıllarda Hollanda’da korsan olarak Türkçe yayın yapan radyolar kurulmaya başlanmıştır. Polis baskınlarına rağmen Türklerin yoğun olarak yaşadığı kentlerde müzik ve yarışma ağırlıklı yayınlar gerçekleştirilmiştir (Bakırcı, 2005:79).
Amatör radyo vericileriyle yapılan korsan yayınlarını, 1997 yılında Özcan Özbay tarafından Rotterdam’da kurulan Radyo Deniz izlemiştir. Radyo Deniz 1999 yılında internet üzerinden radyo yayınlarına başlayarak yalnızca Hollanda’nın değil, dünyanın ilk Türkçe yayın yapan internet radyosu olmuştur (Cankaya v.d., 2006: 28). Radyo Deniz ve Deniz TV faaliyetlerini 2025 yılında da sürdürmektedir. Bazı programlar TV için, bazıları ise radyo için hazırlanmakta, Arapça ve Hollandaca yayınlar da yapılmaktadır (Soydan- 2018a: 101).
Özcan Özbay Radyo Deniz’in internet radyoları için bir okul olduğunu ve burada bir süre program yapan birçok kişinin daha sonra kendi radyosunu kurduğunu belirtmektedir (Soydan, 2018b: 195). Hollanda’da Radyo Deniz dışında günümüzde yayınlarına son vermiş başka internet radyoları da vardı. Bunlardan ilki Son FM olarak Rotterdam’da kurulan ve daha sonra beş radyoyu bünyesinde barındıran bir dijital portala dönüşmüştür. Bu adresten müzik yayını yapan Son FM, İntizar, Hit Radio, Radio İstanblue ve Radio BLK adlarında beş internet radyosu dinlenilmekteydi. Kapanan bir başka internet radyosu ise 2012 yılında Eindhoven’de kurulan Taksim FM idi (Soydan- 2018a: 100-101).
Hollanda’da Türkçe Televizyon Yayınları
Avrupa’da Türkçe televizyon yayınlarının başladığı ilk ülke Almanya olmuştur. Almanya’da WDR’ın 1965 yılında yabancı işçilere yönelik Sizin Vatanınız Bizim Vatanımız (Ihre Heimat Unsere Heimat) adlı, aralarında Türkçe’nin de bulunduğu dillerde programla başlattığı Türkçe televizyon yayınlarını, Hollanda ve diğer Avrupa ülkelerinin kamu yayın kurumlarında başlayan Türkçe programlar izlemiştir (Soydan, 2019:8-12).
Hollanda’da Türkçe televizyon yayınları İlhan Karaçay’ın 1975 yılında NOS’ta yaptığı Paspoort adlı 5 dakikalık programla başlamıştır. Paspoort programı daha sonra 10 ve son olarak 30 dakikaya çıkarılmış ve 1980’li yılların ikinci yarısında da kaldırılmıştır. 1990’lı yıllara gelindiğinde yalnızca Hollanda’da değil diğer Avrupa ülkelerinin kamu yayın kurumlarındaki Türkçe televizyon programları kaldırılmıştır. Kaldırılma nedeni olarak mali gerekçeler öne sürülse de gerçek neden göçmenlerin ana dillerinde yapılan yayınların entegrasyonu geciktirdiği varsayımıdır (Soydan, 2019:15-21).
Avrupa’da yaşayan Türklerin uydu yayınları başlayıncaya kadar haber kaynakları, Almanya’da basılan Türkçe gazeteler ve yaşadıkları ülkelerin kamu radyo ve televizyonlarıyla, topluluk radyolarında kendilerine ayrılan pay oranında yapılan Türkçe yayınlar olmuştur. Ana vatan özlemi çeken Avrupa’daki Türkler için Türkçe televizyon yayınları son derece önem taşımaktaydı. 1990 yılından Eutelsat uydusundan başlatılan TRT International (TRT-INT) yayınlarıyla bu özlem sona erdirilmiştir (Soydan, 2019:11-19). Almanya, Hollanda ve Belçika’dan çanak antenler aracılığıyla, daha sonra aralarında Hollanda’nın da bulunduğu Avrupa ülkelerinin çoğunda kablo TV yayın şebekelerinden TRT-INT yayınları izlenmeye başlanmıştır (Akarcalı, 2003: 202-205).
ve 2008 yılında da mali nedenlerle kapanmıştır (Soydan, 2019:15). Mehmet Akif Çelik tarafından kurulan TTA adlı kanalda kablodan haftada bir saat Türkçe televizyon yayınları yapılmıştır. Amsterdam’da Türklerin kurduğu ve 1990’lı yılların başından 2000’li yılların başına kadar haftada bir saat kablodan yayın yapan bir diğer televizyon ise TOS TV idi. Aynı dönemde Rotterdam’da X TV adlı kablodan yaklaşık on yıl boyunca haftada bir saat Türkçe yayın yapan bir televizyon kanalı da kurulmuştur. 2001 yılında Lahey’de Ali Rıza Başaran tarafından kurulan Demet TV de Türkçe ve Hollandaca kablolu yayın sisteminden yayın yapmaktaydı (Soydan, 2019:15). Demet TV’nin haftalık bir saatlik Türkçe yayınları yakın zamanda sona ermiştir. Türkçe televizyon yayınlarının büyük bölümü devlet tarafından desteklenen ve kiralanan frekanslar üzerinden yapılan haftada bir saatlik yayınlardı (Bakırcı, 2005: 88).
Amsterdam, Rotterdam, Lahey ve Utrecht kentlerinde Hollanda hükümetinin desteğiyle haftada 30 dakikalık Türkçe televizyon programları yapılmıştır. Dört farklı dildeki yayınlar önce Göçmenler Televizyonu (MTV-Migranten Televisie) adı altında yapılmış, 2001 yılında da adı Çok Kültürlü Hollanda Televizyonu (MTNL-Multiculturele Televisie Nederland) olarak değiştirilmiştir. 2005 yılında Hollanda hükümetinin izlediği politika doğrultusunda MTNL’deki tüm yayınlar Hollandaca yapılmaya başlanmıştır. (Bakırcı, 2005: 88). Yayınların Türkçe altyazılı olarak bir süre daha sürdüğü ve daha sonra durdurulduğu da bilinmektedir.
Artık Hollanda’da karasal yayın üzerinden izlenebilen Türk televizyonu kalmamıştır. Yayınlarını yirmi altı yıldır sürdüren Deniz TV ise dünyanın ilk Türkçe internet radyosu olduğu gibi, aynı zamanda ilk Türkçe internet televizyonudur (Nufel, 2005: 307). Deniz TV’nin yayınlarında canlı programlar da yapılmaktadır (Soydan, 2019:15).
Günümüzde de Avrupa’da uydu üzerinden yayınlarını sürdüren tek Türk televizyonu Kanal Avrupa’dır. Ali Paşa Akbaş tarafından kurulan Kanal Avrupa, 1 Aralık 2004’te Almanya Duisburg merkezli olarak Alman yayın lisansıyla yayınlarına başlamıştır. Türksat uydusu üzerinden izlenebilen Kanal Avrupa’da farklı programlarla Avrupalı Türkleri ilgilendiren tüm konular ekrana taşınmaktadır (Soydan, 2019:14). “Avrupalı Türklerin Televizyonu” sloganıyla yayınlarını sürdüren Kanal Avrupa, Hollanda Türklerinin de sesini duyurmaya çalışmaktadır.
Hollanda’da Türkçe Yazılı Basın
İş gücü anlaşmasının yapıldığı ilk yıllarda Hollanda’da Türkçe yazılı basın yoktu. 1967 yılında Türk ulusal gazetelerinden Tercüman Gazetesi Almanya’da basılmaya başlayınca Hollanda’da yaşayan Türklerden İlhan Karaçay ve Şadi Tatlı bu gazetenin muhabirliğini yapmaya başlamıştır. 1969 yılında da Hürriyet Gazetesi Almanya’da basılmaya başlamış, İlhan Karaçay Hürriyet’in Benelüks temsilcisi olmuştur. Tercüman, Hürriyet ve ardından Milliyet, Günaydın, Sabah, Tan, Star ve Fanatik Gazeteleri Almanya’da basılıp, tüm Avrupa’ya dağıtılmaya başlayınca Hollanda’da yaşayan Türkler ulusal gazetelere erişebilmiştir. 1980’li yıllara kadar Tercüman ve Hürriyet Gazeteleri bölgesel haberlerin yer aldığı Benelüks ekleriyle tirajlarını artırmıştır. 1990’lı yıllarda uydu ve kablo TV yayınları sayesinde ilk olarak TRT-INT ve daha sonra özel Türk kanalları Avrupa’daki Türklerce seyredilmeye başlayınca gazetelerin tirajları düşmeye başlamış ve Türk gazetelerin büyük bölümü Avrupa baskılarını durdurmuştur (Karaçay, 2012: 358-359).
1970’li yıllarda Hollanda’daki yabancılar hizmet merkezleri bünyelerinde aylık dergiler çıkarmaya başlamıştır. 1973 yılında Utrecht kentindeki Hollanda Yabancılar Merkezi (NCB) bünyesinde “Boğaziçi Gazetesi” adlı aylık bir dergi yayınlamaya başlanmıştır. İki yıl sonra “İlke” adını alan dergi 1986 yılına kadar yayın hayatına devam etmiştir. Bu dergi kurumlar yoluyla ve abonelik sistemiyle dağıtılıyordu. Bu süreçte Hollanda Yabancılar Merkezi bünyesinde “Çocuk” adlı ülke çapında dağıtılan ve hedef kitlesi aile birleşimiyle gelen Türk çocukları olan aylık bir dergi de yayınlanmıştır. Çocuk dergisinin yayını 1986 yılında İlke dergisi gibi durdurulmuştur. Aynı dönemde Amsterdam, Rotterdam, Eindhoven ve Arnhem gibi Türklerin yoğun olarak yaşadığı kentlerde bölgesel yabancılar merkezleri tarafından dergi kapsamında Türkçe yayınlar da hazırlanmıştır. Türkçe yayınlar, 1980’li yılların ortalarına kadar Hollanda hükümetinin mali desteğiyle gerçekleştirilmiştir. Türklerin kalıcı olduğunun anlaşılması üzere hükümetin Türkçe yayınlara verdiği destek kesilmeye başlanmış, ancak Amsterdam, Utrecht, Lahey ve Rotterdam gibi büyük belediyeler birinci kuşak Türk göçmenlere ulaşmak amacıyla Türkçe dergiler çıkarmayı sürdürmüştür. Türk toplumunu bilgilendirmeyi amaçlayan bu dergilerde yerel seçimlerde nasıl oy kullanılacağından, ev çöplerinin nasıl toplanılacağına kadar farklı konular işleniyordu. 1983 yılında yayınlanmaya başlayan ve gazetecilik geçmişi olan bir ekip tarafından hazırlanan haftalık Haber Gazetesi ilk bağımsız deneyim olmuş, ancak iki yıl sonra da kapanmıştır (Bakırcı, 2005:77-81).
1990’lı yıllarda Türk televizyonlarının Avrupa’da çanak ve kablo yoluyla izlenebilmesinden sonra Türkiye merkezli ulusal gazeteler işlevini yitirirken, yerlerini Hollanda merkezli gazete ve dergiler almıştır. Hollanda merkezli basılı yayın kuruluşlarda ulusal gazete ve televizyonlarda yer almayan Hollanda merkezli haberler yaparak, okur sayılarını artırmışlardır. Bu süreçte Türkiye’de günlük olarak yayınlanan Dünya Gazetesi de Hollanda’dan sosyal ve kültürel haberlere de yer verdiği sayfalarıyla Benelüks’te haftalık olarak yayınlanmış ve Karaçay’a göre büyük ilgi görmüştür (Karaçay, 2012: 358).
Hollanda Türk toplumunun haber alma ihtiyacını karşılamak için yayın hayatına başlayan Türk iş yerlerinden reklam alarak ve abonelik sistemiyle finanse edilen dergi ve gazetelerin büyük bölümü bir süre sonra mali nedenlerle kapanmıştır. Bu süreçte çıkan dergi ve gazeteler arasında aylık olarak yayınlanan Platform Dergisi, Kadın Dergisi, Manşet Gazetesi ve Doğuş Gazetesi yayınlarını 2025 yılında da sürdürmektedir. Bu yayın organları başta Türk konsoloslukları olmak üzere Türk derneklerine, spor kulüplerine, iş yerlerine ve camilere ücretsiz olarak dağıtılmaktadır.
Ekin Dergisi ve Haber Gazetesi uzun yıllar boyunca yayınlarını aylık olarak sürdürdükten sonra kapanmıştır. 2000 yılında kurulan Ufuk Gazetesi de uzun yıllar boyunca basılı olarak yayınlarını sürdürdükten sonra geçtiğimiz yıllarda kapanmıştır. Bu gazete günümüzde yayınlarına 2005 yılında başladığı dijital mecrada devam etmektedir (Yücel, 2015:261). Yayınlarını aylık olarak bir süre sürdürdükten sonra kapanan yayın kuruluşları arasında Merhaba Dergisi, Magazin Dergisi, Kuzey Yıldızı Dergisi, Değirmen Dergisi, Damla Gazetesi, iki dilli Genç Trend Dergisi, Piyasa Dergisi, İzin Rehberi Dergisi, Kral, Euro Huzur ve üç aylık Sözhakkı Dergisi de yer almaktadır (Karaçay, 2012: 358).
Günümüzde Hollanda’da Türkçe Medya
Türk işçilerin göç etmeye başladığı 1960’lardan 1980’li yılların ortalarına kadar Hollanda’daki Türkçe medya deneyimleri Hollanda hükümetinin ya da yerel yönetimlerin sağladığı mali olanaklarla gerçekleştirilmiştir (Bakırcı, 2005:80). 1960’ların sonralarında Almanya’da Türk ulusal gazetelerinin basılmaya başlamasından sonra Hollanda’da yaşayan Türkler de yazılı basına ulaşmaya başlamıştır. Türk gazeteleri, Hollanda’ya özgü ek ve sayfalarla okuyucu sayısını artırmayı başarmıştır. 1990’lı yıllarda uydu yayıncılığının gelişmesiyle birlikte Türk televizyonları Hollanda’da izlenmeye başlamış ve ulusal gazetelerin tirajları düşmeye başlamıştır. Bu yeni durum Hollanda’da yerel Türk medyasının güçlenmesini de sağlamış ve çok sayıda Türkçe gazete ve dergi yayınlanmıştır (Karaçay, 2012: 358). Ancak bu deneyimler uzun soluklu olmamış, Hollanda’da yayın hayatına başlayan Türkçe gazete ve dergilerin büyük bölümü ya kapanmış ya da dijital mecrada yayın hayatına devam etmiştir. Temel ve Önürmen’in yaptığı bir araştırmada da Avrupa’daki Türk basılı medyanın çok azaldığı, büyük bölümünün kapandığı ve sınırlı sayıda gazetenin de dijital alana taşındığı kaydedilmiştir. Yayın kuruluşlarının abonelik ve reklam geliriyle ayakta kaldıkları anlaşılmaktadır (Temel & Önürmen, 2021: 322-323). Bu durum günümüzde de sürmektedir. Basılı yayınlarına devam eden kuruluşlardan Platform Dergisi ve Kadın Dergisi genel yayın yönetmeni Ebubekir Turgut da bu mesleği kâr amacı gütmeden ve para kazanmadan gönüllü ekiplerle sürdürdüklerini belirtmektedir (Kadın Dergisi, t.y.).
Hollanda’da mesleğe devam eden Türk gazeteciler için koşulların oldukça ağır olduğu anlaşılmaktadır. Karaçay’a göre Türkiye’deki ulusal yayın organlarının Hollanda temsilciliğini yapan gazeteciler ya az bir ücretle ya da hiç ücret almadan çalışmış, Hollanda merkezli Türkçe yayıncılık yapmaya çalışan gazeteciler reklam ve sponsor sıkıntısı nedeniyle zorlanmış ve Türkçe yayın yapan kuruluşlarının çoğu mali güçlükler nedeniyle kapanmıştır (Türkinfo, 2016).
2025 yılı başında Hollanda’da Türkçe radyo ve televizyon olarak yalnızca 1999 yılından bu yana internet üzerinden yayınlarını sürdüren Radyo Deniz-Deniz TV kalmış, başta kamu yayın kurumları olmak üzere Hollanda’da yapılan Türkçe radyo ve televizyon yayınları yıllar önce sona ermiştir. Radyo Deniz aynı zamanda haber sitesi olarak da faaliyet yürütmektedir.
Yazılı basında ise Doğuş Gazetesi, Platform Dergisi, Kadın Dergisi ve Manşet Gazetesi 2025 yılı başında da aylık basılı olarak yayınlarını sürdürmektedir. Bu yayın organları dijital ortamda da habercilik yapmaya devam etmektedir.
Geçmişte yazılı olarak yayın yapan Güncel Haber ve Ufuk Gazetesi dijital olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. 1996 yılında kurulan ve Hollanda’nın ilk Türkçe internet haber sitesi olan Türkinfo’nun yanı sıra; Sonhaber, N’Haber, Hollanda Postası, Haber Gazetesi ve Gazeteci haber siteleri de internet üzerinden yayınlarını sürdürmektedir.
Hollanda Türklerine ait YouTube’da içerik üreten Life24 TV, Hollanda Medya ve NFL Media Hollanda’ya ait yüksek sayıda takipçisi olan kanallar da bulunmaktadır. Bu kanallar, Hollanda Türkleriyle ilgili haber ve bilgilere yer vererek büyük bir boşluğu doldurmaktadır.
Sonuç
Hollanda’da, zengin Türkçe medya deneyimleri yaşanmıştır. Bu çalışmada Hollanda’daki Türkçe medya faaliyetleri başlangıcından itibaren aktarılmaya çalışılmıştır. Avrupa’da Türk işçilerine yönelik ilk radyo programı 1963 yılında Hollanda’da yapılmış, kamu yayın sistemlerinde uzun yıllar boyunca Türkçe radyo ve televizyon yayınları gerçekleştirilmiştir. Hollanda, ilk korsan Türkçe radyo yayınlarının yapıldığı ve yine dünyanın internet üzerinden yayın yapan Türkçe internet radyosu olan Radyo Deniz’in kurulduğu ülke olmuştur.
Hollanda’da Türkçe radyo ve televizyon yayınları göçün ilk yıllarında çok kültürcü bir anlayışla kamu hizmeti yayıncılığı çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Hollanda’da kamu yayın kurumu NOS ve belediyelerce Türkçe radyo ve televizyon yayınları da yapılmıştır. 1980’li yıllarda aile birleşimleri sonrasında Türklerin kalıcı olduğu anlaşılmaya başlayınca Hollanda hükümetinin Türkçe yayınlara desteğini kesmeye başlamış ve bir süre sonra da kamu yayın kurumlarındaki Türkçe yayınlar sona erdirilmiştir. 1990’larda Hollanda merkezli Türkçe basılı yayınların sayısı artmış ve çok sayıda Türkçe gazete ve dergi yayınlanmıştır. İnternetin yaygınlaşmasından sonra Hollanda’daki Türkçe gazete ve dergilerin büyük bölümü kapanmış, Türkçe medya faaliyetleri daha çok internet mecrasına kaymıştır. Hollanda’daki Türkçe medya, dijitalleşme sayesinde yerel anlamda Türk kültürünün korunmasına katkıda bulunduğu gibi gerek ana vatan gerekse de diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan Türklerin birbirleriyle ve ana vatanla iletişiminin artmasını da sağlamıştır.
Günümüzde Hollanda’da yayın hayatını basılı olarak sürdüren Türklere ait dört yayın kuruluşu ve bir internet radyo-televizyonu bulunmaktadır. Ayrıca internet üzerinde faaliyet gösteren haber siteleri de bulunmaktadır. Ancak Hollandalılardan sonra ülkedeki ikinci büyük etnik grubunu oluşturan ve misafir işçilikten vatandaşlığa geçen Türklerin daha güçlü medyaya sahip olmaları gerekmektedir. Hollanda Türklerinin karasal yayın yapan radyo ve televizyonlarının bulunmayışı büyük bir eksikliktir. Hollanda Türklerince YouTube mecrasında hazırlanan içerikler bu eksiği bir miktar giderse de yeterli değildir. Yaşamın her alanında varlık gösteren, yaşadıkları ülkenin ayrılmaz bir parçası olan, çoğu Hollanda’da doğup, büyüyen üçüncü kuşak Türklerin Avrupa’nın her ülkesinde olduğu gibi Hollanda’da
Kaynakça
- Akarcalı, S. (2003). Radyo ve Televizyonda Türk Dış Yayınları. Ankara: İmaj.
- Bakırcı, Y. (2005). Hollanda’daki Türk Medyası. Yurt Dışındaki Türk Medyası Sempozyumu -Bildiriler içinde (s. 71-91). Ankara: Başbakanlık BYEGM, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi, İletişimliler Vakfı Ortak Yayını.
- Bink, S. & Sterk, G. (2009). Jaaroverzicht Media en Culturele Diversiteit 2008. https://www.media-diversity.org/additional-files/documents/b-studies-reports/Media%20and%20cultural%20diversity;%20annual%20review%202008%20%5BDU%5D.pdf
- Can-Engin, H. & Can, M. (2003). Siyah Lale. Göçün 40. Yılında Hollanda’da Türkler, Rijen: Dizayn Basımevi.
- Cankaya, P. D. Ö., Güney, A. G. H. S., & Köksalan, A. G. M. E. (2006). Hollanda’da Türkçe Yerel Radyolar: Topluluk İletişimi mi, Etnik Pazar mı?. Galatasaray Üniversitesi İletişim Dergisi(5), 9-46.
- Cankaya, Ö., Güney, S. & Köksalan, E. (2008). Turkish Radio Broadcasts in the Netherlands: Community Communication or Ethnic Market, Westminster Papers in Communication and Culture, C: 5, 86-106.
- Centraal Bureau voor de Statistiek (CBS). (2024). Hoeveel inwoners hebben een herkomst buiten Nederland. https://www.cbs.nl/nl-nl/dossier/dossier-asiel-migratie-en-integratie/hoeveel-inwoners-hebben-een-herkomst-buiten-nederland
- Gitmez, A. S. (2019). Türkiye’nin Dış Göç Öyküsü. Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları.
- Güney, S. & Köksalan E. (2008). Avrupa Kamu Yayın Sistemlerinde Türkçe Radyo Yayınları: Kamu Radyolarında Kültürel Çeşitlilik ve Entegrasyon Yaklaşımı. I. Uluslararası Eğitim ve Kültür Bağlamında Avrupalı Türkler Kongresi -Bildiriler içinde (s. 477-495). Kayseri: Erciyes Üniversitesi Yayınları.
- Köksal, G. (2016). Avrupa’daki Türkçe Medya. http://www.egazete.de/avrupadaki-turkce-medya-2/ Erişim Tarihi: 18.12.2024
- Özyol, Ö. (t.y.). Kadın Dergisi. Ebubekir Turgut; Hollanda’daki Yerel Türk Medyası ile Bir Söyleşi. https://www.kadindergisi.nl/yazi/roportaj/542/ebubekir-turgut-hollandadaki-yerel-tuerk-medyasi-ile-bir-buetuen-icinde-farkli-bir-platforma-sahibiz
- Karaçay, İ. (2012). Türkiye-Hollanda Arasında 400 Yıllık Resmi İlişkiler ve Hollanda’ya Türk Göçünün 50’nci Yılı, İstanbul: Stichting Dunya.
- Karaçay, İ. (2020). TV’de İslam Yayın Hakkı Konusundaki Beceriksizlikler. https://www.ilhankaracay.com/tvde-islam-yayin-hakki-konusundaki-beceriksizlikler/
- Nufel, Y. (2005). 40 Yıl 40 İnsan 40 Öykü. Amsterdam: Türkevi.
- Soydan, E. (2018a). Yurtdışında Türkçe İnternet Radyoculuğun Yirminci Yılı. Dijital Çağda İletişim Okumaları-I içinde (s. 93-115). İstanbul: Hiperlink.
- Soydan, E. (2018b). İnternet Radyolarının Yurtdışında Yaşayan Türkler Açısından Önemi ve İşlevi. Dönüşen Dünyada İletişimin Rolü Uluslararası Sempozyum Bildiriler Kitabı. Lefkoşa: Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi & İLAD, s.193-202.
- Soydan, E. (2019), Avrupa Ülkelerinde Yapılan Türkçe Televizyon Yayınlarının Dünü ve Bugünü Üzerine Bir İnceleme, TRT Akademi, 4, 7, s.6-25.
- Temel, F. & Önürmen, O. (2021). Avrupa’da Türk Medyası: Sorunlar, Beklentiler ve Çözüm Önerileri Göçün 60. Yılında Avrupa’da Türk Toplumu. Nobel Yayınevi.
- Turkinfo. (2016). Hollanda’da Türk Gazeteciler. https://www.turkinfo.nl/hollandada-turk-gazeteciler/14466/
- Yücel, A. (2015). Batı Avrupa’da Türkçe Medya: Almanya, Fransa ve Hollanda. Selçuk İletişim, 8 (4): 244-265.
DİPNOTLAR
[1] Doç. Dr., Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi, Dekan Yardımcısı- Radyo Televizyon Sinema Bölüm Başkanı, [email protected]
[2] Bu çalışma YTB Yayınları tarafından yayınlanan “Hollanda Türk Diasporası Atlası”nın bölümlerinden biridir. Kitabın tamamına https://dkp.blob.core.windows.net/dkp-dergi-flippage/HollandaTurkDiaspora.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.



