Quantcast
Bursa’da Havayolu Taşımacılığı, Uçak Kazaları ve Anılar – Belgesel Tarih

Ekrem Hayri PEKER
Ekrem Hayri  PEKER
Bursa’da Havayolu Taşımacılığı, Uçak Kazaları ve Anılar
  • 27 Şubat 2020 Perşembe
  • +
  • -
  • Ekrem Hayri PEKER /

Loading

 

Çocukluğum İnegöl’de geçti. İkinci Dünya Savaşı yıllarında yapılmış beton piste sahip bir havaalanı vardı. O yıllarda asfalt pist yoktu sanırım. Benzer bir hava alanı da İnegöl’e yakın Yenişehir’de mevcuttu. Yenişehir havaalanı 1944 yılında yapılmış. İnegöl’deki pistte belki bundan birkaç yıl önce yapılmış olabilir. Şimdi yerinde İnegöl Organize Sanayi Bölgesi var. Burada bisikletlere daha sonra motosikletler binerdir. Bize neredeyse sonsuz gözüken pist, Kalburt deresinde biterdi. Köylülerin ürün kuruttukları piste sanırım 1969 yılında Türkkuşu uçakları indi. Şehrin üstünde ilan dağıttılar, isteyenleri 10 liraya şehir üzerinde uçurdular. Çok istedim ama binemedim.

İ. Hakkı Karaman ve Sinan Kavukçu İnegöl’deki eski hava alanına gelen Türkkuşu uçaklar ının önünde

Bursa’da bir havaalanı olduğunu, buraya Türk Hava Yolları uçaklarının İstanbul-Bursa arasında uçuş yaptıklarını okuduğum gazetelerden biliyordum.

Ellili yıllarda Bursa Türkiye’nin beşinci büyük kentiydi. Her ne kadar İstanbul’a yakın gözükse de  Mudanya’dan deniz yoluyla ulaşım beş saati buluyordu. Karayoluyla 8-9 saati buluyordu. En kısa ulaşım havayoluydu. Bursa-İstanbul arasında uçak seferleri yapılıyordu.

Bursa, Bandırma ve Eskişehir’de bulunan ana hava üsleri arasındaydı. Yanında da Yenişehir askeri havaalanı vardı.

Türk Hava Yolları

THY’nin kuruluş ve altmışlı yıllara kadar olan öyküsüne kısaca değinelim.

3 Şubat 1933 günü ilk uçuş Türk Hava Yolları’nın 5 koltuklu King Bird tipi uçağı, Eskişehir aktarmalı olarak Ankara için ilk uçtu. THY, 180 bin TL’lik bütçesi, 7 pilotu, 8 makinisti, 8 memuru ve 1 telsizcisi olmak üzere toplam 24 kişiden oluşan ekibiyle yola çıkmıştı.

1933’te Milli Savunma Bakanlığına bağlı “Devlet Hava Yolları İşletmesi” olarak kurulan şirketin ilk bütçesi sadece 180 bin liradır. Kısa bir süre içinde yükseliş başlar. 1945 yılında 18 bin olan yolcu sayısı, alınan yeni uçaklarla 1946 yılında 37 bin olur. İlk yurt dışı seferi olarak Ankara-İstanbul-Atina uçuşu yapılır. 1951’e geldiğimizde 720 koltuk sayılı 33 uçaktan oluşan filo Lefkoşa, Beyrut ve Kahire gibi yeni noktalara uçmaktadır.

İlk uluslararası havalimanı, İstanbul Yeşilköy’de tamamlandı ve uluslararası hava trafiğine açıldı. Liman, yüksek standartlarda bir piste, modern bir yolcu terminaline, bakım hangarlarına ve elektronik telsiz donanımına sahipti.

Yeşilköy Havaalanı’nın ilk zamanları

1953’te hac ibadetini gerçekleştirme isteyen vatandaşlar için hac seferlerine başlanır. Şirket, 1955’te Devlet Hava Yolları Umum Müdürlüğünün adı Türk Hava Yolları olur.

1957 yılı itibarıyla Türk Hava Yolları filosunda 19 adet DC-3 ve 7 adet yolcu uçağı, 2 adet kargo uçağı olmak üzere toplam 28 adet uçak bulunuyordu. Pistonlu motorlardan tepkili motorlara geçilerek sivil havacılık tarihinde yeni bir dönem açıldı. Taşınan yolcu sayısı 1956 yılına göre iki kat artarak 394 bine ulaştı. 1960’da 6 adet F-27 uçağı da filoya katılmış oldu.

Kurtuluş savaşından sonra il ve ilçeler para toplayarak savaş uçakları alıp orduya bağışlamışlardı. Bursa’daki Tayyare Cemiyeti, topladığı bağışlarla havaalanı olmaya en müsait yer olarak gördüğü Yunuseli köyündeki arazileri satın alarak toprak pistli bir havaalanı açtılar.  İkinci Dünya Savaşı yıllarında havaalanı askeri amaçlar için yenilenmiş ve inşa edilen iki beton pistle askeri havanı olarak devreye alındı. Daha sonra bir hava ulaşım okulu açıldı.

70’li yılların başlarında Türk Hava Yolları F-27 tipi uçaklar ile günde 4 kez düzenlediği İstanbul – Bursa seferlerini 1974 yılında bu uçakların hizmet dışı kalması ile F-28 tipi uçaklarla yapmaya başladı. Ancak Bursa Havaalanı jet motorlu f-28 tipi uçakların iniş ve kalkışlarına elverişli değildi. Bu uçakların bu havaalanına uygun olmaması yıllar geçtikçe seferlerini azaltılmasına sebep oldu. 1974 yılında günde 3 sefer yapılıyorken 1975 yılında günde 1 sefere, 1976 yılında haftada 3 (hafta sonları) sefere, 1977 yılının başlarında ise haftada 2 sefere inmişti. Ve nihayetinde 1977 yılı yaz sezonu programında Bursa sefer programında yer alamadı.

Bursalı iş adamları önce THY’nın sefer yapması için uğraştılar ve umudu kesince kendileri havayolu şirketi kurdular.

Ali Osman Sönmez THY eski müdürü Ağasi Şen ve Genel Müdür Yardımcılarından Suphi İşcen’in teknik destekleri ile 1977 yılında 50 milyon liralık sermaye ile Bursa Hava Yolları’nı kurdu. Şirketin ortakları Bursa Ticaret Odası, Aksoylar, Şankaya ve Şener Makine’ydi . Nisan ayı geldiğinde Ulaştırma Bakanlığı’ndan ticari uçak işletme ve Türkiye’deki havalimanlarına konma, konaklama izinleri alındı. 1985 yılında şirketin faaliyetler durdu.

Ali Osman Sönmez, daha sonra Sönmez Havayolları’nı kurdu. 1984 yılında Bursa Havayolları‘nın iflasının devam ettiği sıralarda Ali Osman Sönmez, Sönmez Hava Yolları’nı kurmuş ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden işletme iznini (AOC) almıştı. Bursa Hava Yolları’ndan devralınan iki CASA C-212 tipi uçak ile (TC-AOC ve TC-AOS) vakit geçirmeden 24 Eylül 1984 günü Bursa – İstanbul seferlerine başlandı.

Yapımına 1995’te başlanan Yenişehir havaalanının 2001’de tamamlanması üzerine Bursa Havaalanı personeli buraya kaydırıldı, Bursa Havaalanı’na ait teçhizat ise Ankara’ya gönderildi. Sönmez Havayolları 2005’te resmen kapandı.

Bu kısa bilgiden sonra ellili yıllara dönelim.

Ellili yıllarda Bursa yerel basınında sinema konusunu araştırırken Bursa’da uçan daire olaylarını ve ikisi şehir merkezinde olmak üzere çok sayıda uçak kazasının olduğunu öğrendim.

Yerel gazetelerde ayrıca uçan daire haberlerini de okudum. Seksenli yılların sonunda yine uçan daire haberine rastladım.

Uçak kazalarının ikisi Bursalılar tarafından iyi bilinir. ANT gazetesi, o yıllarda kendi uçağını yapan, özel havayolu taşımacılığı yapan Vecihi Hürkuş’a ait olan bir uçakla promosyon ilanları dağıtmak ister. Havadan el ilanı dağıtılırken uçak günümüzde var olmayan Atatürk Stadyum’u etrafında el ilanlarını atarken elektrik tellerine takılır ve düşer.

*

Derviş Taşman yıllar sonra Niyazi Menteş’e uçak kazasını şöyle anlatıyor (s..108-109)

“Yıl 1954, rakibimiz Hakimiyet’in satış olarak altında kalmamak i.in uğraşıyoruz. Kardeşim Recai Taşman, Hürkuş adındaki bir tayyare şirketinden iki kişilik üzeri açık uçak kiralar. Kendi de pilotun yanına kurulur ve başlarlar Bursa’nın üzerinden el ilanları atmaya. Günlerden Pazar, stadyumda önemli bir maç bitmiş, insanlar Altıparmak Caddesinde. Bizimkiler damları yalıyarak el ilanı atıyorlar. Ancak uçak SSK hastanesinin üstündeki elektrik tellerine takılarak Kültürpak boşluğundaki yere kapaklanıyor. Binlerce insanın gözleri önünde meydana gelen kaza, mucize biçiminde kabul edilmekte. Çünkü bir kolu kırılıp, kasığı zedelenen pilot, yüzde yüz ölümden dönerken, bizim sevgili biraderimiz Recai, kazadan küçük sıyrıklarla kurtuluyor. Kazayı hasta anneme duyurmamıştık. Bunu da anılarımız arasında buruk acı biçiminde muhafaza ettik.

*

Diğeri 1959 yılında Fomora’ya düşen ve 29 kişinin ölümüne, onlarca kişinin yaralanmasına sebep olan ikinci kaza.

Önce olmaz denilen kaza haberiyle başlayalım. Dünyada bir ilk gerçekleşir ve uçak otobüse çarpar. Ankara’dan Bursa’ya gelmekte olan Koç firmasına ait otobüse Sivrihisar civarında irtifa kaybeden bir uçak çarpar. Kazada can kaybı olmaz.

30 Nisan tarihli ANT gazetesi Hürkuş uçaklarının gösteri uçuşlarını haber yapar. Vecihi Hürkuş’un kurduğu “Hürkuş” acentası kendilerini tanıtmak için çeşitli illerde tanıtım uçuşları yaparlar. Bursa’da basın mensuplarını uçakla uçururlar. (ANTgazetesi)

9 Mayıs günü ANT gazetesinin promosyonlarını havadan atarken uçak stadyumun yanındaki tellere takılır ve düşer. Pilot Fevzi ve gazeteci Recai Taşman yaralanır. Kaza yerel basında büyük yer alır. Bursa basınında yıllar boyu konuşulur.

10 Mayıs 1955 ANT
13 Mayıs 1955 Hakimiyet
Uçak kazasına ait resimler.
  • Ekrem Hayri PEKER

Not: Yazıda Hakimiyet Milletindir gazetesi Hakimiyet olarak kullanılmıştır. Başlıklarında görüleceği gibi Hakimiyet kelimesinde (^) işareti kullanılmamıştır.

Ekrem Hayri PEKER

Kimya mühendisi, araştırmacı, yazar. Bursa Mustafakemalpaşa’da (1954) doğdu. Anadolu Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunu. TUBİTAK veri tabanına kayıtlı “Teknoloji tabanlı Başlangıç Firmalarına Özel İş Geliştirme” mentörü, C Grubu iş Güvenliği uzmanı olarak Nano kimyasalların tekstil materyallerine uygulamalar konusunda üniversitelerde konferanslar verdi. Yayınlanmış kitaplarından bazıları: "Kuşçubaşı Hacı Sami Bey", "Özbek Mektupları", "Yeşim Taşı - Ön Türkler ve Türk Tarihinden Kesitler", "Kafkasya'dan Anadolu'ya - Zekeriya Efendi". Belgeseltarih.com kurucu ortağı ve yazarıdır. E-Posta: [email protected]

FACEBOOK - YORUM YAZ

Sosyal Medyada Paylaşın:
Etiketler:
Ekrem Hayri Peker
  • YENİ
Bir Mektup.. Bir Tehdit… Bir İsyan…

Bir Mektup.. Bir Tehdit… Bir İsyan…

Haber Merkezi, 13 Mart 2024
Kalfatlı – Kalafatlı ve Kültürel Kimliği

Kalfatlı – Kalafatlı ve Kültürel Kimliği

Dr. Yaşar KALAFAT, 11 Mart 2024
İnegöl’de Bir Yıldız Söndü

İnegöl’de Bir Yıldız Söndü

Haber Merkezi, 11 Mart 2024
Osman, Atman, Tuman ve Vakanüvislik

Osman, Atman, Tuman ve Vakanüvislik

Ekrem Hayri PEKER, 18 Şubat 2024
Muğla Kalafatları ve Halk İnançları

Muğla Kalafatları ve Halk İnançları

Dr. Yaşar KALAFAT, 11 Şubat 2024
100 Yıllık Bir Lezzet: Hacıbaba Köfte

100 Yıllık Bir Lezzet: Hacıbaba Köfte

Ekrem Hayri PEKER, 11 Şubat 2024