Quantcast
Yenişehir, Anılar ve Sinemaları – Belgesel Tarih

Ekrem Hayri PEKER
Ekrem Hayri  PEKER
Yenişehir, Anılar ve Sinemaları
  • 15 Mart 2019 Cuma
  • +
  • -
  • Ekrem Hayri PEKER /

Loading

Osmanlı’ya başkentlik yapmış Yenişehir’le babamın ilçeye yakın Subaşı köyüne 27 Mayıs devriminden sonra muhtar öğretmen olarak tayiniyle oldu. İki sınıflı köy okulunda iki yıl okudum. Köyün ismi o yıllarda gerçekten adı kadar koca olan dereye yakın olmasından geliyordu. Ağustos ayında sular çekildiğinde burada köyün gençler söğüt dallarını sarıp balıkları sürdüler. Sonra bana tuttukları balıkları bir söğüt dalına dizip vermişlerdir.

Babam buradan İnegöl’e tayin oldu.

İnegöl’de okurken iki defa buradaki tarihi yerleri görmeye geldik. Başta “Şemaki Evi” olmak üzere ilçedeki tarihi yerleri gezmiştik. Daha sonra yolum tekrar Yenişehir’e düştü. Bir ay kadar Yenişehir Lise’sinde yatılı okudum. Burada okurken hafta sonları ilçenin tek sinemasına gittim.

Aradan yıllar geçti ve Bursa’nın sinemalarını araştırdım. Turgut Yüce’nin itabından Yenişehir’deki sinemanın öyküsünü öğrendim.

Yenişehir sinemaya 1950’li yıllarda kavuştu. Sinema ile beraber renklenen o günlerin geceleri çok eğlenceli ve keyifli oluyordu. Hele tiyatro ve konser geldiğinde ünlü sanatçıları yakından görmek, coşup eğlenmek, izlenen eserlerden bir şeyler öğrenmek, kültür ve sanat adına takdire değerdi. Gençleri buluşma yeri, sevgi dolu muhabbetler hep bu mekân olurdu.

Daha çocuk iken bu meslekte başlayan Sinemacı Kadir (Tongur)’u dinleyelim,

“Yenişehir’de ilk sinema olan Yıldız Sineması’nı Yalovalı Mahmut açtı. Yeri de Cırnıkların Mustafa Doğancı’ya ait olan evin yanıydı. Makinistliğini Elektrikçi Ömer Demirel yapıyordu. Sonra, Yolavalı burasını bırakınca Ömer Demirel ile Abit Günece birlikte çalıştırdı. Çerkes Mehmet Gür’lerin evinin bahçesi yazlık sinema olarak kullanıldı. Kardeşi Ünal Demirel ile Arap Hüseyin’de her iki sinemanın makinistliğini yapıyordu.

Makinist Şükrü Özgün 1960 yılında Şehir Sineması’nın makine dairesinde…

Belediye Başkanı Mehmet Gökgöz’ün inşa ettiği yani binadaki Şehir Sineması’nı ilk işletmeye açan Paşaların Adil Karatuğ idi. Şehir Sineması açılınca diğer sinemayla rekabet başladı. Oynayan filmlerde kalite arttı. Rekabet fazla uzun sürmedi. Adil Karatuğ sinemayı bırakınca Abit Günece burasını 1957 yılına kadar çalıştırdı. Ondan da, Bolu’dan Yenişehir’e göçen ve asıl işleri sinemacılık olan Mustafa Emil Tekin ve kardeşi burayı devraldılar. Makinisti de Arap İbrahim (Çakıroğlu), sonra da Şükrü Özgün’dü. Yıldız Sineması kapandığından bende Şehir Sineması’na geçtim. Önceleri kapıda bilet kontrolü yapıyordum. Daha sonra gişede bilet satmaya başladım ve nihayet sinemanın her şeyinden sorumlu müdürü oldum.

Yeni vizyona girecek olan kaliteli filmleri belirliyor, ücretlerini İstanbul’daki şirketlere ben ödüyordum. Her gece bir suare olurken, uzun kış gecelerinde ikiye çıktığımız da oluyordu. Bayramlarda gösterim sayısı beşe çıkardı. Sadece 10 Kasım günleri matine ve suare olmazdı. Gündüzleri matine Salı günleri köylerden gelenlere, Çarşamba ve Pazar günleri bayanlara, cumartesi günleri de talebelere yapardık. Bayanlar matinesinde ara verildiğinde çekilişler düzenlerdik. Şanslı seyircilere süs eşyaları, çeşitli bayan giysileri hediye olarak verilirdi. Bayan Terzisi Çoşkun Uluköy’den ücretsiz dikiş ikramiye olurdu. Bir film iki makaradan (bobin) ibaretti. Her makara en az 45 dakika sürerken, verilen ara dâhil film bir buçuk saatte son bulurdu. Filmleri şirketlerden en az 100, en fazla 800 liraya kiralık alırdık. Ücretler ise: çocuklar ve talebeye 10 kuruş, bayanlara 15 kuruş, salon 25, balkon ise 35 kuruştu. Balkon sadece aileye ait olurdu.

Filmleri belediyenin ilan bürosundan duyururduk. Ayrıca sokak aralarında bir elinde filmin afişi, diğer elinde de tenekeden konik bir borusu tutan Kör Selahattin kendine has sesi ve tavırlarıyla: ‘Bugün saat ikide Şehir Sineması’nda (filmin adını söyler) başrollerde eşsiz kraliçe Türkan Şoray, beyaz perdenin yakışıklı delikanlısı, genç kızların sevgilisi Ayhan Işık, kötü adam, büyük karakter Ahmet Tarık Tekçe yine bu sinemada” diyerek filmin reklamını şahane bir şekilde yapardı.

Sinema büfesini, Esnaf Kefalet Kooperatifi eski başkanı, örnek insan Mustafa Murabıt ile kardeşi Ferruh çalıştırırdı. Ayrıca, Çıtırcı Harun, Kabasakal İsmail ve Manav Hasan da, camekân içinde eğlencelik denilen kabak çekirdeği ve aydın’ı (ayçiçeği) her yerde seyyar satarlardı.

Santral Park’taki sinema binası, Türkiye’nin ilk ilçe tiyatro binası olarak 1959 yılında Belediye Başkanı Şakir Üntut döneminde yapıldı. Açılışı ise 1964 yılında zamanın Milli Eğitim Bakanı Prof.Dr. Bedrettin Tuncel tarafından yapılmıştı. Bu sinemanın ilk işletmecisi Macuncu Kardeşler (Mehmet, Şükrü ve Eyüp) idi. Bursa Devlet Tiyatrosu her ay son oyununu burada oynardı. İlk oynanan eser de “İsyancılar”dı.

Bu sinemayı daha sonraları Bilecikli Kadir, Bursalı Mustafa Çamoğlu, Arap İbrahim (Çakıroğlu), Kadir Tongur ve Mustafa Altın sırasıyla kiralayıp çalıştırdılar. Büfesini de Fırıncı Gülbiç Abdullah (Dalhan) çalıştırıyordu.”

Şehir sineması satılıp, Park Sineması da siyasilerin kısır çekişmeleri sonucu yıkılınca Yenişehir sinemalı günlere veda edeli 20 yıla yakın bir süre oldu. (Yüce, Turgut, Yenişehir Belleği, Bursa-2011)

Yenişehir’de sinemayla inşaatıyla ilgili yolsuzluk haberi

Araştırma bitmezmiş. Bursa’da tiyatro üzerine yıllardır araştırma yapan Uğur Özen, Yenişehir’deki sinemaları araştırdı, yerlerini buldu.

“Bir zamanlar ilçede Lâle (daha sonra Sema)Sineması, Çarşı Sineması, Yıldız Sineması, Şehir Sineması ve Park Sineması olmak üzere beş sinema vardı.

Lale Sineması Yazlık Sema Sineması Kışlık Şehir Sineması Yazlık Şehir Sineması Yıldız Sineması’nın işletmecisi Mustafa Doğancı’ydı. Menteş Tarım’ın olduğu yerde faaliyet gösteriyordu. Yazlık sinemanın ve kapalı salonun seyirci kapasitesi 150’dir. Kışlık sinema ise 1956 yılında açıldı.

1960’lı yıllarda açılan Lâle Sineması daha sonra Sema Sineması adını aldı.

Yazlık Sineması DKC’nin olduğu yerdeydi. Demir kapı aynı zamanda sinemanın da kapısıdır. Erkekler ve bekârlar buradan, kadınlar tahta kapıdan içeriye giriyordu.

1953 yılında açılan Şehir Sineması’nın işletmecisi Sadık üre’dir. Yazlık Sinema Kumaşoğlu Ekmek Fabrikası’nın olduğu yerdeydi. 200 kişi kapasitesindeydi. Yandaki evin olduğu yerden girilirdi. 1978-1979’da ekmek fabrikası oldu.

Kışlık sinema koltuklu ve balkonluydu. Giriş yeri kırtasiyenin yanındaki mağazanın olduğu yerdendi.

Kışlık Sinemanın projesini Refik Eren çizer. 450 kişilik kapasiteli salonda tiyatro oyunları da sahnelenir. Kapasitesi 450 kişiliktir. Sandalye konulduğu zaman 550 kişiye çıkar. Sinemanın yanına 1980’li yıllarda Sanat Galerisi’nin yapımı başlanır ancak yarım kalır. 1989 yılındaki yerel seçimlerden sonra sinema ve sanat galerisinin yarım kalan Sanat Galerisi yıkılır. Günümüzde otopark olarak kullanılıyor.

Not: Katkılarından ötürü yıllardır Yenişehir Gazetesi adıyla kültürümüze ve tarihimize katkı koyan bilge adam Ali Bilgiç’e ve bu konuda araştırma yapan Uğur Ozan Özen’e teşekkür ederim.

Ekrem Hayri PEKER

Kimya mühendisi, araştırmacı, yazar. Bursa Mustafakemalpaşa’da (1954) doğdu. Anadolu Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunu. TUBİTAK veri tabanına kayıtlı “Teknoloji tabanlı Başlangıç Firmalarına Özel İş Geliştirme” mentörü, C Grubu iş Güvenliği uzmanı olarak Nano kimyasalların tekstil materyallerine uygulamalar konusunda üniversitelerde konferanslar verdi. Yayınlanmış kitaplarından bazıları: "Kuşçubaşı Hacı Sami Bey", "Özbek Mektupları", "Yeşim Taşı - Ön Türkler ve Türk Tarihinden Kesitler", "Kafkasya'dan Anadolu'ya - Zekeriya Efendi". Belgeseltarih.com kurucu ortağı ve yazarıdır. E-Posta: [email protected]

FACEBOOK - YORUM YAZ

Sosyal Medyada Paylaşın:
  • YENİ
Bir Mektup.. Bir Tehdit… Bir İsyan…

Bir Mektup.. Bir Tehdit… Bir İsyan…

Haber Merkezi, 13 Mart 2024
Kalfatlı – Kalafatlı ve Kültürel Kimliği

Kalfatlı – Kalafatlı ve Kültürel Kimliği

Dr. Yaşar KALAFAT, 11 Mart 2024
İnegöl’de Bir Yıldız Söndü

İnegöl’de Bir Yıldız Söndü

Haber Merkezi, 11 Mart 2024
Osman, Atman, Tuman ve Vakanüvislik

Osman, Atman, Tuman ve Vakanüvislik

Ekrem Hayri PEKER, 18 Şubat 2024
Muğla Kalafatları ve Halk İnançları

Muğla Kalafatları ve Halk İnançları

Dr. Yaşar KALAFAT, 11 Şubat 2024
100 Yıllık Bir Lezzet: Hacıbaba Köfte

100 Yıllık Bir Lezzet: Hacıbaba Köfte

Ekrem Hayri PEKER, 11 Şubat 2024