Quantcast
Çanakkale’de Denizaltı Savaşları: U21 ve Otto Hersing – Belgesel Tarih

Tayfun ÇAVUŞOĞLU
Tayfun  ÇAVUŞOĞLU
Çanakkale’de Denizaltı Savaşları: U21 ve Otto Hersing
  • 22 Haziran 2018 Cuma
  • +
  • -
  • Tayfun ÇAVUŞOĞLU /

Loading

Savaş tarihinde torpido atarak bir düşman gemisini (İngiliz kruvazörü “Pathfinder”, 5 Eylül 1914) batıran ilk denizaltı unvanını taşıyan U21’in kaptanı Yüzbaşı Otto Hersing[1], Çanakkale Savaşı sırasında Ege’de de büyük başarılara imza attı. Alman denizaltılarının üst üste savaş gemilerini batırması[2] İtilaf Devletleri’ni de derhal olağanüstü önlemler almaya itecekti.

Hersing, Ege, Çanakkale Boğazı ve Marmara’daki tek denizaltı komutanı değildi elbette. Bu bölgede Avustralya, İngiliz, Fransız denizaltıları da vardı. Birçok Türk gemisi bu denizaltılar tarafından batırıldı, bazı İtilaf denizaltıları da Türkler tarafından denizin derinliklerine gönderildi. Savaşın gidişatına olan etkisinden ötürü Hersing’in denizaltı harekâtından detaylar aktaralım.[3]

“AKDENİZ’DE BİR ALMAN DENİZALTISI GÖRÜLDÜ”

Otto Hersing’in komuta ettiği Alman U21 denizaltısı, müttefiklerin Gelibolu yarımadasına asker çıkardığı 25 Nisan 1915 günü Wilhelmshaven’den ayrıldı. Hersing yakıt bulma sorunu da yaşadığı yolculuğun ardından, düşman gemileri tarafından mahmuzlanmak istenmesi nedeniyle zaman zaman dalmak zorunda da kalarak Cattaro’ya ulaştı. “Akdeniz’de Alman denizaltısı görüldü” mesajları, İtilaf Devletleri’nin donanmalarının alarma geçmesine yol açmıştı. Müttefik Avusturya’nın deniz üssü Cattaro’da ikmalini tamamladıktan sonra da yola koyulan Hersing, 24 Mayıs’ta Limni ve Gökçeada çevresindeydi. U21 ilk olarak 25 Mayıs’ta iki İngiliz savaş gemisini gördü. Ama gönderilen torpido savaş gemisinin geri manevrası nedeniyle ıskaladı. Hersing, gemilerin torpidonun hedefe giderken su yüzüne çıkan hava kabarcıklarını fark ederek kaçınma manevrası yapma şansı bulması nedeniyle gündüz saldırısından vazgeçti, akşam karanlığında saldırmak üzere Kabatepe’ye doğru yöneldi. Ancak düşman filosu Kabatepe değil, İlyas Burnu açıklarındaydı.

300 METREDEN HEDEF ALDI… TAM İSABET

Sabaha karşı saat 05.30 sıralarında Birleşik Donanma gemileri, U21’in o çevrede dolaştığını fark etti. Muhtemelen periskop izi görülmüştü. Saat 11.20 sıralarında U21, torpido ağlarını sarkıtmış olarak demirli bulunan Triumph’ı hedef almıştı ama bu geminin çevresindeki destroyer sürekli dönerek U21’e rahat vermiyordu.

Üç dakika kadar sonra Hersing, Triumph’ı 300 metreden hedef alıp baş torpidosunu ateşlemeyi başardı. Denizaltı personeli kendilerini duvarlara savuran çok güçlü iki patlama duydu ama destroyerin yakında olması nedeniyle periskopunu içeri çekmek zorunda kalan Hersing başarısını gözlemleyemedi.

O sırada Kocaçimen Tepesi’nde gözlem subayı olarak bulunan Hörder bu olayı, “Birkaç dakika sonra gemi yan yattı. Direkler ve bacalar suya gömüldü, torpido ağlarının serenleri göründü, gemi dönerek suya gömüldü ve dibi suyun üzerinde asılı kaldı. (…) 21 dakika sonra geminin kıçı havaya kalktı ve burun üstü battı. Siperlerde coşku ve sevinç çığlıkları vardı” [4] cümleleriyle anlatacaktı.

Destroyerin pervane gürültüsü sürekli denizaltının üzerindeydi. U21saat 14.20’de 10 metre derinliğe çıkıp periskopla çevreyi kolaçan etti. Kabatepe’de hiç gemi yoktu, güneydeki gemiler de bulundukları yerden ayrılmışlardı. Bunun üzerine de sualtında oradan uzaklaştı.

Hersing’in avı devam ediyordu. Bir süre çevrede dolaşıp Rus savaş gemisi Askold’u aradı, bulamadı.

27 Mayıs sabahı U21 Kabatepe’den geçti, hiç düşman gemisi yoktu. Saat 06.30 sıralarında periskopunu çıkardı. Tekke burnunda altı destroyerin çevrelediği hastane ve yük gemilerinin ortasında büyük bir savaş gemisi vardı. Majestic, İki gün önce olduğu gibi, kardeşi Triumph zırhlısının kaderini paylaşmamak için karaya yakın demirlemişti. Çevresindeki diğer gemiler ve tekneler arı kovanı gibi hareket halindeydi. Hersing uğraştı, sonunda da o Arıkovanı içerisinde bulduğu yaklaşık 20 metrelik bir boşluktan torpidoyu gönderdi:

…Elektrikli düğmeye bastım… Denizaltı sarsıldı, torpido fırlamıştı. Torpido birçok deniz taşıtının arasından kabarcıklı bir iz bırakarak ilerlemeye başladı. Eğer bu taşıtlardan biri araya girmezse…

Ve araya hiçbir şey girmiyor. Yeri göğü sarsan bir patlama… Kazan bölümünü vurduğum kesin. Geminin tümüyle sarsıldığını görüyorum. Kafa vuruşu, denizcilerin dediği gibi.. Devrilecek gibi… Gömülüyor… (Otto Hersing) [5]

15.000 tonluk savaş gemisinin yok oluşu sadece 4,5 dakika sürdü. Hersing zaferinin keyfini çıkardı, Çanakkale Boğazını geçip Marmara’ya ulaştı, İstanbul’a da gitti.

Dikkatimizi bir an Ian Hamilton’un karargâhına çevirelim:

…Denizaltı tehlikesi tam anlamıyla tedirginlik yaratmaya devam ediyor.

…25 Mayıs 1915. Saat gece yarısını 40 dakika geçiyor. Komutan [Fransız Oramiral Nicol] heyecanla kamarama geldi ve bağırır gibi “Triumph zırhlısı batıyor” dedi. Telsiz dinlemeleri sırasında bu haberi yakalamışlardı. Alman denizaltısının işi olduğuna hiç şüphe yok.

…27 Mayıs 1915. Majestic zırhlısı torpillendi ve Hellasburnu’nda battı. (…) Bir deniz subayı Majestic’in 6 kulaç derinlikte, devrilmiş bir balina gibi, karinası yukarıda yattığını söyledi. Dediğine göre, Alman denizaltısı tam yüklü şileplerle nakliye gemilerinin arasındaki Majestic’e torpilini çok ustaca nişanlamış.” (Ian Hamilton) [6]

Marmara Denizi’ne girip faaliyet gösteren 13 düşman denizaltısı, 8’i savaş dışı kalmış olmasına rağmen Marmara Denizi’ne 27 geçiş yapmış, farklı nitelik ve boyutlarda 100’den fazla deniz taşıtını batırmıştır.[7]

İngiliz denizaltıları, 1914 yılından itibaren ve asıl savaş henüz başlamadan Çanakkale ve çevresinde saldırıya geçti. 13 Aralık 1914 günü İngiliz denizaltısı B11 Çanakkale Boğazı’na girip, Sarısığlar koyunda demirlemiş 1874 yapımı Mesudiye adlı Osmanlı savaş gemisine saldırdı. İki torpille vurulan gemi kısa sürede battı. Bu konuyu önceki bölümlerde detaylarıyla incelemiştik.

Fransız denizaltı saldırıları da savaşın başlangıcından önce gerçekleşti. 28 Ocak 1915 tarihinde Fransız denizaltısı Saphire Nara Burnu’na kadar ulaşmayı başardıysa da pusulasının arızalı olması nedeniyle kumsala saplandı, kendini kurtarmayı başaran denizaltı Nusrat ve İsa Reis gambotundan açılan ateşle batırıldı. Mürettebatından 14 kişi yaşamını yitirdi, denize atlayan 13’ü tutsak edildi.

17 Nisan 1915 günü 825 tonluk İngiliz denizaltısı E15 boğazı geçmeye çalıştı ancak çok derinden ilerlemesi nedeniyle akıntıya kapılınca Kepez Burnu çevresinde topçu ateşi ile batırıldı, mürettebat esir alındı.

ÇANAKKALE BOĞAZI’NI GEÇEN İLK DENİZALTI: AE2

Boğazı geçmeyi başaran ilk denizaltı ise Avustralya denizaltısı AE2 oldu. İtilaf Kuvvetleri 25 Nisan’da İlyas Burnu ve Anzak Koyu’na çıkarma yaptığı esnada AE2 de Boğaz’da ilerlemiş ve aralarında Muavenet-i Milliye’nin de bulunduğu bazı savaş ve nakliye gemilerimize saldırmıştır. Torpidoları hedefi bulmayan AE2, 30 Nisan’da Sultanhisar torpidobotu tarafından Erdek Körfezi’nde ateş altına alındı, 32 kişilik AE2 mürettebatı çaresiz kalarak teslim oldu. Denizaltı batırıldı.

Fransız Joule denizaltısı 01 Mayıs 1915 günü Çanakkale önlerinde mayına çarpınca, infilak ederek battı.

Fransızlar 14 Ağustos’ta bu kez Mariotte ile Boğazı geçme girişiminde bulundu ancak yine başarısız oldu. Ağ engeline pervanesi takıldığı için deniz üstüne çıkmak zorunda kalınca topçu ateşiyle vurulan denizaltı, kendi personeli tarafından su muslukları açılarak batırıldı, mürettebat teslim oldu.

Fransızların Turquoise (Turkuvaz) isimli denizaltısı, Çanakkale Boğazı’ndan geçtikten sonra bir süre Marmara Denizi’nde devriye görevi yürüttü.

Denizaltı 30 Ekim 1915 günü geri dönerken bir ara su yüzüne çıktığında, Türk sahil bataryaları periskopu görür görmez ateş açtı. Denizaltının periskopu ilk atışta tek mermiyle Müstecip Onbaşı tarafından vuruldu.

Turquoise kaçmaya çabalarken Akbaş mevkiinde karaya oturunca, mürettebat çaresiz teslim oldu. Denizaltıda ele geçirilen gizli belgeler incelenince, düşman denizaltılarının Marmara’da belli bir yerde buluşup, saldırı planları yaptıkları öğrenilmiş oldu.

Esir alınan Turquoise denizaltısı ise İstanbul’da Haliç’e çekildi. Tamir edilip, onu teslim olmak zorunda bırakan Müstecip Onbaşı’nın adı verilerek donanmaya katılan denizaltıdan savaşta yararlanılamadı. Müstecip Onbaşı denizaltısı Alman denizaltılarının akülerinin şarj gemisi olarak kullanıldı.

1.Dünya Savaşı sonunda Mondros Ateşkes Antlaşması’nın ardından İstanbul İtilaf Devletleri’nce işgal edilince, Fransızlar eski denizaltılarını İstanbul’da buldu, yeniden Turquoise adını verip, memleketlerine götürdüler.

Alman U14 denizaltısı ise 24 Temmuz 1915-11 Kasım 1918 tarihleri arasında İstanbul filosunda görev almış, 1915’in sonlarında İngiliz E7 ve E20 denizaltılarını batırmıştır.

Düşman denizaltılarınca batırılan Türk savaş ve nakliye gemilerine gelince… Bu teknelerin en önemlileri, batırılış tarihi sırasına göre şöyledir: Mesudiye eski zırhlısı (B11), Nur-ül Bahir gambotu (E14), Peleng-i Derya gambotu (E11), Nağra vapuru (E11), Bitinye vapuru (E11), Biga vapuru (E7), Halep transportu (E11), Seyhun transportu (E11), Barbaros eski zırhlısı (E11), Bahrisefit vapuru (E2), Plevne nakliye gemisi (E11), Mahmut Şevket Paşa transportu (E11), Şama transportu (E11), Bandırma transportu (E2), Bandırma şilebi (E2), Yarhisar torpidobotu (E11). Ayrıca 9 adet Şirket-i Hayriye vapuru, sayısız yelkenli, mavna, şalope, balıkçı teknesi. [8]

  • Tayfun ÇAVUŞOĞLU
  • Bu makalenin derlenmesinde kullanılan kaynak kitap: Tayfun Çavuşoğlu, “Çanakkale 1915 – Yalanlar, İftiralar, Polemikler”, Kastaş Yayınevi, 1. Baskı İstanbul 2014

 

KAYNAKLAR

Ian Hamilton, “Gelibolu Hatıraları 1915”, Örgün Yayınları, 2. Baskı, 2006
İsmail Bilgin, “Çanakkale Savaşı Günlüğü”, Timaş Yayınları (Çanakkale Kitaplığı), 1. Baskı, Mart 2009, “Çanakkale Destanı – Gerçek Efsanelerin Öyküsü”, Timaş Yayınları, 8. Baskı, Mayıs 2011
Otto Hersing, “Çanakkale Denizaltı Savaşı”, Türkiye İş Bankası Kültür Yayını, Çeviri Bülent Erdemoğlu, 2. Baskı, Ocak 2009
Tayfun Çavuşoğlu, “Çanakkale 1915 – Yalanlar, İftiralar, Polemikler”, Kastaş Yayınevi, 1. Baskı İstanbul 2014

DİPNOTLAR:

[1]    Otto Hersing, “Çanakkale Denizaltı Savaşı”, s.7. Bu kitabın girişinde, çeviriyi yapan Bülent Erdemoğlu’nun eklediği gayet doyurucu sunuş bulunuyor. Erdemoğlu hem savaşın ve hem de Yüzbaşı Otto Hersing’in Çanakkale ve diğer cephelerde giriştiği operasyonlara ilişkin bilgi aktararak, akıcı Türkçesiyle okurun merakını giderecek bir yaklaşım sergilemiş. U-21 ile ilgili bölümü doğal olarak, Otto Hersing’in anılarından yararlanıp birinci elden özetlemiş bulunuyoruz.

[2]    Otto Hersing, “Çanakkale Denizaltı Savaşı”, s.20. Hersing’in Pathfinder’i batırmasından iki hafta sonra 22 Eylül’de de Otto Weddigen komutasındaki Alman U-9 denizaltısı Belçika kıyılarında Cressy, Abukir ve Hogue adlı üç İngiliz kruvazörünü batırdı.

[3]   Bu makalenin genel derlemesinde kullanılan kaynak: Tayfun Çavuşoğlu, “Çanakkale 1915 Yalanlar, İftiralar, Polemikler”, Kastaş Yayınevi, 1. Baskı İstanbul 2014

[4]    Otto Hersing, “Çanakkale Denizaltı Savaşı”, Bülent Erdemoğlu’nun kaleminden sunuş, s.xxv

[5]    Otto Hersing, “Çanakkale Denizaltı Savaşı”, s.49

[6]    Ian Hamilton, “Gelibolu Hatıraları 1915”, s.169-173

[7]    Çanakkale Savaşı’na katılan düşman denizaltılarıyla ilgili bu özette yer alan bölüm için, başta İsmail Bilgin’in “Çanakkale Savaşı Günlüğü” olmak üzere çeşitli kaynaklardan doğrulama işlemi yapılmıştır. Eski-yeni takvimden kaynaklanan hatalardan kaçınabilmek için, özellikle batma tarihleri konusuna azami dikkat gösterilmesi gerekmiştir. Bu arada denizaltı savaşları konusunda derlemeyi yapan Gazeteci Yetkin İşçen’in internet sitesinde geniş bilgi bulunuyor: www.gallipoli-1915.org/marmara.gemiler.htm

[8]    Derleme: Yetkin İşcen www.gallipoli1915.org/marmara.gemiler.htm

 

***

İLİŞKİLİ YAZILAR

Mustafa Kemal hakkındaki haksız ithamlar… Belgeli cevaplar...
Polemiklerle Nereye Varmak İstiyorlar?
Polemik-1: “Çanakkale zafer midir?”
Polemik-2: TRT’nin Çanakkale Özel Programı
Polemik-3: “Mustafa Kemal Çanakkale’de komutan değil, karargah subayıydı”
Polemik-4: Çunuk Bayırı’ndan Şunuk Bayırı’na… Saptırmacalar
Polemik-5: “Mustafa Kemal’in Çanakkale Zaferi ile ne alakası var?”
Polemik-6: “Mustafa Kemal Çanakkale’de rütbe bakımından kaçıncı sıradaydı?”
Polemik-7: Mustafa Kemal’in saatinin şarapnelle parçalandığı uydurma mı?
Polemik-8: “Çanakkale Savaşı’nda Mustafa Kemal’in tümeni yedeğin yedeği idi”
Polemik-9: 15 General, 1 Albaya Karşı… Çanakkale Zaferi ‘Mustafa Kemalsiz’ anlatılabilir mi?
Polemik-10: Müslümanlar Halife Sultan’ın sözünü gerçekten de dinler mi?
Polemik-11: Hey Onbeşli dediklerimiz, askerlik çağında mıydı?
Polemik-12: Kim olsa o emri verebilir miydi?
Polemik-13: Çanakkale Savaşı ilk günde biterdi

Tayfun ÇAVUŞOĞLU

Gazeteci / Yazar - Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Almanca Bölümü (1985) mezunu. 1983'ten itibaren yerel gazetelerde muhabir, istihbarat şefi, haber müdürü, yazı işleri müdürü ve genel yayın yönetmeni olarak görev yaptı. Bursa Ansiklopedisi'ne (Yılmaz Akkılıç, 2002, Burdef Yayınları) madde yazarlığı yaptı. E-Kitap Yayıncılık tarafından (Şubat 2018) epub formatında yayınlanan “Nutuk“ için editör olarak Atatürk ve Kurtuluş Savaşı kronolojisini hazırladı. Mümin Ceyhan'ın yazdığı “Kanla Yazılan Dostluk“ romanının (Mümin Ceyhan Bursa Kültür Kaynakları Araştırma Kütüphanesi yayını, Mart 2023) editörlüğünü yaptı. Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Bursa Şubesi'nde başkanlık (1997-2001) görevini yürüttü. Aynı zamanda web sitemiz Belgeseltarih.com'un kurucu ortağı ve yazarıdır. Yayınlanmış Kitapları: 1)“Çanakkale 1915 – İftiralar, Yalanlar, Polemikler“, 2014, Kastaş Yayınevi-İstanbul 2)"1915 - Çanakkale Savaşında Trakya", 2018, Haber Ajansı Yayınları-İstanbul E-Posta: [email protected]

FACEBOOK - YORUM YAZ

Sosyal Medyada Paylaşın:
  • YENİ
Bir Mektup.. Bir Tehdit… Bir İsyan…

Bir Mektup.. Bir Tehdit… Bir İsyan…

Haber Merkezi, 13 Mart 2024
Kalfatlı – Kalafatlı ve Kültürel Kimliği

Kalfatlı – Kalafatlı ve Kültürel Kimliği

Dr. Yaşar KALAFAT, 11 Mart 2024
İnegöl’de Bir Yıldız Söndü

İnegöl’de Bir Yıldız Söndü

Haber Merkezi, 11 Mart 2024
Osman, Atman, Tuman ve Vakanüvislik

Osman, Atman, Tuman ve Vakanüvislik

Ekrem Hayri PEKER, 18 Şubat 2024
Muğla Kalafatları ve Halk İnançları

Muğla Kalafatları ve Halk İnançları

Dr. Yaşar KALAFAT, 11 Şubat 2024
100 Yıllık Bir Lezzet: Hacıbaba Köfte

100 Yıllık Bir Lezzet: Hacıbaba Köfte

Ekrem Hayri PEKER, 11 Şubat 2024