Edebeyli İzzet Bey (Horasan) (1886-1972) |
Edebey köyü İnegöl’ün batısında yer alır. İnegöl’e 7 kilometre uzaklıktaki köyün kuruluşu Osman Gazi dönemine kadar uzanır. Köyün adının “ede” yani ağabeyden geldiği söylenmektedir. Köyü kuran Ede Bey, Hamza Bey ve Ali Bey adındaki üç kardeştir. Kökleri Horasan’a dayanır. Aile, soyadı kanunundan sonra Horasan soy adını almıştır. Köy adını kardeşlerin büyüğü olan Ede Bey’den almıştır.
Köyün bir kısmı Bali Bey’in oğlu Mehmet Bey’in mülkü olup Yenişehir’de yaptığı camiye vakfetmiştir.
1880’li yıllarda 50 hane Batum göçmeni yerleşmiştir.
Önceleri Ertuğrul Sancağına bağlıyken 1926 yılında İnegöl’le birlikte Bursa’ya bağlanmıştır. İnegöl’ün Yenice nahiyesine bağlıydı. Köyde anıtsal bir çınar ve tarihi bir hamam kalıntısı vardır. (Kaynak: Bursa Ansiklopedisi)
İzzet Bey, Millî Mücadele yıllarında Bursa Dağ yöresinde faaliyet göstermiş, Alabardalı Kabakçı Salih Efe ile birlikte hareket etmiş ve “İnegöllü İzzet Bey” olarak tanınmıştır.
Edebeyli İzzet Bey
Çetesiyle Orhaneli, Tavşanlı ve Emet yöresinde faaliyet göstermiştir.
1922 yılının Nisan ayında Emet/Sülye civarında 200 kişilik Yunan askeri birliğinin imha edildiği Cevizdere Savaşına 12 adamı ile birlikte katılmıştır.
İstiklal Harbi yıllarındaki başarıları nedeniyle Mustafa Kemal Paşa’nın Bursa’ya ilk yaptığı ziyarette Yağcı Cemal Bey’in köşkünde onu kabul ederek İzzet Bey’e kendi eliyle bir takdirname yazmıştır.
İstiklal Harbinden sonra İzzet Bey köyüne çekilmiş ve köyüne önder olmayı sürdürmüştür. Soyadı kanunu çıktığında atalarının geldiği “Horasan”ı kendine soyadı olarak almıştır.
Sedat Horasan: “Atalarım üç kardeşmiş. Edebey, Hamzabey ve Alibey köylerini kurmuşlar. Asırlardır bu köylerde yaşıyoruz. Dedemin babası derviş Bey saraydan bir kadınla evlenmiş. Köyümüzdeki çok büyük konakta yaşıyorlarmış. Yıkılmış halini hatırlıyorum. Evde sürekli yemek pişermiş. İnegöl’ü ziyaret edenler İzzet Bey’e de gelirlermiş.
Yunan Ordusu Bursa’yı işgal edince yanına topladığı gönüllülerle Uludağ’a çıkmış. Dağ yöresi, Kütahya Emet civarı ve Bozüyük yöresinde faaliyet göstermiş. Emet yöresinde 200 civarında Yunan askerinin öldürüldüğü Cevizdere muharebesine 12 adamıyla katılmış.
Mustafa Kemal Paşa Bursa’ya yaptığı ilk ziyarette dedemi çağırtmış ve misafir kaldığı Yağcı Cemal’in köşkünde kabul etmiş ve kendi el yazısı ile yazdığı bir takdirname vermiştir.
İstiklal harbi bittikten yıllar sonra kendine maaş bağlanması teklifini reddetmiş.
Dağ yöresindeki Efe arkadaşlarının çocuklarını köydeki çiftliğine davet edip ağırlamış ve Bursa’yı kurtardıktan sonra çektirdikleri fotoğrafı vermiştir. İnegöl’ün işgalden kurtuluş törenlerinin şeref konuğuydu. Siyah bir örtüyle örtülmüş paravan içindeki kızımı dedem kurtarır ve kız elindeki beyaz güvercini uçması için bırakırdı.
Kendisine “Vatana hizmet” faslından maaş bağlanmak istenmişse de reddetmiştir. Dedem vefat edince Beylik Mezarlığı dediğimiz Osmanlı döneminden kalma mezarlığa defnedildi.” Diye anlattı.
Ömer Faruk Dinçel, İzzet Bey’i anlattığı yazısında şöyle diyor:
“Kabakçı’nın oğlu olan Mehmet Doğan, ‘İzzet Bey’in kendisini ve ağabeyi Talip’i İnegöl’e davet ettiğini, kendi çiftliğine götürdüğünü, babaları Kabakçı ile birlikte yaptıkları faaliyetleri anlattığını, kendisinin Emet’e bağlı Sülye yakınlarında 200 kişilik bir Yunan bölüğünün imha edildiği Cevizdere Savaşında bizzat Mustafa Kemal Paşa tarafından görevlendirildiğini, Tavşanlı’ya asker kıyafetiyle gelip Kabakçı ile birlikte efelik yaptığını” söylemiş ve o meşhur takdirnameyi verdiğini’ ifade etmiştir.” (Ömer Faruk Dinçel, Millî Mücadele Yıllarında Çete Reisliği Yapan İnegöllü İzzet Bey, Bursa Araştırmaları, s:40 Bahar, Bursa-2013)
Kaynak: Torunları Sedat Horasan, Bekir Kaçar, Ömer Faruk Dinçel ve Turhan Şahin