Quantcast
Küçük Asya’da Selçuklular – Belgesel Tarih

Ekrem Hayri PEKER
Ekrem Hayri  PEKER
Küçük Asya’da Selçuklular
  • 16 Eylül 2022 Cuma
  • +
  • -
  • Ekrem Hayri PEKER /

Loading

Vladimir Aleksandroviç Gordlevskiy,
320 sayfa, Türk Tarih Kurumu, Ankara-2019, ikinci baskı

Yabancı tarihçilerle, kimisi üstat diye anılan tarihçilerimizin arasındaki fark, yabancı tarihçilerin “Nasıl, neden, niçin, niye” sorularını sormaları ve olayları analiz etmeleridir.

Sovyet döneminin önde gelen tarihçilerinden birisi olan Gordlevskiy, dönemin Türk tarihçilerin yazdığı kitapları ciddi bir şekilde incelemiş.

Bizim tarihçilerde görmediğimiz “feodal, köylü, esnaf, ahi…” gibi kavramları görmek bizim için şaşırtıcı oluyor.

Anadolu Selçuklu Devleti (1075-1308) yılları arasında hüküm sürmüştür. 1243 yılında Moğollarla yapılan Kösedağ savaşı sonrası devlet çökmeye başlamış, ülke yönetimi Moğollara yaslanan vezirlerin eline geçmiştir. Devlet, Sultan II. Mesut’un ölümü (kimi kaynaklara göre Moğollar tarafından idam edildi) devlet dağılmıştır.

Moğol istila ordusunun üç katı olan Anadolu Selçuklu Ordusunun niye yenildiği tarihçilerimizin ilgi alanına girmiyor. Oysa Anadolu Selçukluları, Anadolu’dan geçmeye kalkan haçlı ordularını bozguna uğratmışlar ve haçlılar deniz yoluyla Filistin’e gelmişlerdir. Doğal olarak Avrupa’dan deniz yoluyla Filistin’e fazla savaşçı gelememiştir.

Ne değişti? Değişen önce dil oldu. Devlet güçlendiğinde sultanlar Türkçeyi bıraktılar ve Farsça konuşmaya başladılar. İlim dili Arapça oldu.

Devleti kuran Türkmenlerden uzaklaşan Kutalmışoğulları isimlerini de değiştirdiler. Kılıç Arslan gibi isimler bırakıldı. Hükümdar olanların ismi Keykavus, Keyhüsrev, Keykubad gibi Farsça isimler oldu.

Selçuklular, Saltukoğulları, Danişmend ve Mengüçoğulları beyliklerini ortadan kaldırıp Anadolu’nun tamamına hâkim oldu. Ancak bu beyliklerin yerini kimi zaman hükümdarları tahttan indirecek güce ulaşan beyler aldı.

Ekonomi bozulup, feodal beyler güçlendikçe yerleşik ve göçer nüfusa baskı artmaya başladı. Oğuz boyları yönetimden uzaklaştırıldığı gibi üzerlerindeki sömürü daha arttı. Türkmenlerin buna tepkisi isyan oldu. 1240 yılında Türkmenler Baba İshak önderliğinde ayaklandılar. Ayaklanma kanlı bir biçimde bastırıldı.

Türkmen kitlesi yerine toprak verilmiş (ikta) beylerden toplanan ordu ve Baba İshak isyanını bastırılmasında önemli rol oynamış Frank paralı askerlerden oluşuyordu. Kösedağ’a neredeyse Moğolların üç katı olan ordunun ön saflarında beş bin Frenk paralı asker bulunuyordu. Savaş meydanını önce bu paralı askerler terk etti. Feodal beylerin toplama güçleri de dağıldı.

Anadolu Selçukluları Moğol hâkimiyetinden kurtaracak güç Mısır Memlûklarıydı. Ayn Calut’ta Moğol ordusunu yenen Memlûklar’ın hükümdarı Baybars, hem Moğol Devleti İlhanlıları Suriye’de defalarca bozguna uğratmıştır. Kudüs Haçlı Devleti ve onlara yardım eden Kilikya Ermeni Prensliğini bozguna uğratmıştır.

Anadolu’dan “bizi Moğol istilasından kurtar” daveti üzerine Baybars, Anadolu’ya gelmiştir. 15 Nisan 1277 tarihinde Moğol-Anadolu Selçuklu-Ermeni ve Gürcülerden oluşan ordu, Memlûk ordusu tarafından bozguna uğratıldı. Bazı Anadolu Selçuklu beyleri Baybars’ın yanına geçti. Ancak Selçuklu Veziri Pervane Muineddin Süleyman’ın ikili oynaması yüzünden Şam’a dönmüştür.

Moğolların buna tepkisi çok sert olmuştur. Vezir Pervane idam edilmiş, Anadolu’da büyük bir katliam yapılmıştır. Moğolların Anadolu’da katlettiği insan sayısı için 300 bin ile bir milyon rakamı verilmektedir.

Moğollardan güç alan vezirler ülkeyi yönettiler. Bir yandan Moğollara verilen ağır vergiler, diğer yandan beylerin topladığı vergiler halkı perişan etti. Üstelik en iyi otlaklara da Moğollar el koymuştu. Vezirler istediklerini yaptılar. Bazen hükümdarları zehirleyip, küçük çocukları tahta çıkardılar. Türkmenler uçlara, Batı Anadolu’ya kaçmaya başladı.

TÜRKLER ANADOLU’YA NE ZAMAN GELDİ

Gordlevskiy, tarihçilerimizi okumuş ama pek anlamamış. Bizin tarihçilerimiz “Anadolu’ya 1071’de geldik” diye ısrar ederken; o, “Türkler, Anadolu’ya Selçuklulardan çok daha VII-X asırlarda girmişlerdir… Arapları Bizanslılardan çoktan beri ayıran askeri bölge Antakya, Maraş ve Malatya üzerinden geçiyordu. Harun Reşit zamanında bu bölgede kaleler yapılmıştı; Suriye’de askeri eyaletler teşkil edilmişti. Horasan’dan atılan Türkler Tarsus’tan Erzurum’a kadar uzanan sahaya yerleştirilmişlerdi. Anadolu’nun Selçuklular tarafından fethi bu surette hazırlanmıştı.

Anadolu’nun Türkleşmesi Oğuzlardan çok önce başlamıştı. Kalaç, Karluk, Kanklı ve Kıpçak boylarını yerli halkı çoktan benimsemişlerdi. (s:25)

Bizans tarihini yazan  Georg Ostrogorski (Bizans Devleti Tarihi Ankara-2011), 1071’de Ankara’da 5 Peçenek köyü olduğunu yazmıştır. Bunların dışında İçel’de Bulgar Dağı (Bolkar), Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki Bulgar Dağı ve Macar isimli yerleşim yerleri mevcuttur.

Çok sayıda Kıpçak Türkü Gürcü ve Ermeni prenslerin emrine girmiştir. Doğu Roma yani Bizans Marmara Bölgesine çok sayıda Türk yerleştirmiştir. Doğu Roma bunlara “Türkopol” adını vermiştir.

Güney Marmara Bölgesine yerleştirilen Türklerle ilgili olarak Yenişehir Sempozyumuna sunduğum “Türkopollar: Balkanlardan Güney Marmara bölgesine yerleştirilen”  yazıda bu konuya değinmiştim.

Gordlevskiy, Dobruca’ya Selçuklu akınından ve Baba Sultan adlı bir Türk şehri olduğunu belirttikten sonra; “…Kuzey Teselya’da (Serviye ve Kosova çevresinde daha bu zamana kadar Selçuklu kölelerin ahfadı yaşamaktadır; bunlara “Konyar”, yani “Kon” halkı ki Balkanlara, Osmanlı Sultanları tarafından fethedilmeden önce Bizans imparatorları tarafından yerleştirilmişti…” (s: 43, dip not: 71)

Buradaki “Köle” Selçukluya bağlı kullar olarak düşünülmelidir.

Balkanlarda bunların dışında Bulgar, Peçenek, Uz ve Kıpçak kökenli Türk boyları da yaşıyordu. Alexiad adında bir kitap yazan Prenses Anna Komnena (1083-1153) Balkanlardaki Türklere de kitabında yer almıştır.

“Balkanlardan Güney Marmara bölgesine yerleştirilen Türkopollar ” ve  “Anna Komnena Zamanında Türkler” yazılarımı www.belgeseltarih.com sitesinde yazarlar bölümünden adımı seçerek okutabilirsiniz.

  • Ekrem Hayri Peker

Ekrem Hayri PEKER

Kimya mühendisi, araştırmacı, yazar. Bursa Mustafakemalpaşa’da (1954) doğdu. Anadolu Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunu. TUBİTAK veri tabanına kayıtlı “Teknoloji tabanlı Başlangıç Firmalarına Özel İş Geliştirme” mentörü, C Grubu iş Güvenliği uzmanı olarak Nano kimyasalların tekstil materyallerine uygulamalar konusunda üniversitelerde konferanslar verdi. Yayınlanmış kitaplarından bazıları: "Kuşçubaşı Hacı Sami Bey", "Özbek Mektupları", "Yeşim Taşı - Ön Türkler ve Türk Tarihinden Kesitler", "Kafkasya'dan Anadolu'ya - Zekeriya Efendi". Belgeseltarih.com kurucu ortağı ve yazarıdır. E-Posta: [email protected]

FACEBOOK - YORUM YAZ

Sosyal Medyada Paylaşın:
Etiketler:
Ekrem Hayri Peker

BU MAKALELER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR!

  • YENİ